Tasarruflu Yazılar 1
T.C.
DANIŞTAY ONUNCU DAİRE
Esas No :2012/1071
Karar No :2015/4742
Davacı :Erk İş Sistemleri ve Teknolojileri Ltd. Şti.
Vekili :Av. Ahmet Sünbül
Halide Edip Adıvar Mah. Tanyolu Sok. No.58 D:5-6
Bomonti Şişli / İSTANBUL
Davalı :Gümrük ve Ticaret Bakanlığı / ANKARA
Vekili :Huk. Müş. Teslime Deniz Yavaş / Aynı yerde
İstemin Özeti :Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Gümrükler Genel Müdürlüğünün 7.2.2012 tarih ve 2012/3 sayılı Kıymet Kriterli Gözetim Uygulamaları konulu Genelgesinin; düzenleme ile ithalatçıların fiili satış bedelinden yüksek bir bedel beyan etmeye zorlandığı, beyanda bulunurken ihtirazi kayıt koymama koşulunun aranmasının Anayasanın 36 ve 125. maddelerine aykırı olduğu iddiasıyla iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İptali istenen genelgeyle eşyaya yönelik kıymet dayatmasının söz konusu olmadığı, eşyanın kıymetinin tebliğlerde öngörülen kıymetin altında kalması halinde zaten gözetim belgesi ibrazı arandığı, iddia edildiği gibi tebliğlerle öngörülen hukuki durumu değiştirecek bir unsur bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :Kamuran Bedirhan
Düşüncesi :Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :Öznur Turan
Düşüncesi :Dava, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün "Kıymet kriterli gözetim uygulamaları" konulu 7.2.2012 tarih ve 2012/3 sayılı Genelgesinin iptali istemiyle açılmıştır.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2'nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olduğu, 125'inci maddesinde ise, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu, hükümlerine yer verilmiş olup, bu hükümlerle "sosyal devlet" gereğinin yerine getirilmesi yönünde idarelere Anayasal bir sorumluluk yüklenmiştir. Bu durumda, Anayasanın 2'nci maddesine göre, bir Hukuk Devleti olarak nitelendirilen Türkiye Cumhuriyeti bireylerinin ekonomik ve sosyal durumlarını etkileyecek keyfi uygulamalara neden olunmaması için kişilere getirilecek yükümlülüklerin yasalarla belirlenmesi şarttır.
10.5.2004 tarihinde Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan 2004/7304 sayılı İthalatta Gözetim Uygulaması Hakkında Karar, 29.5.2004 gün ve 25476 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu kararın; 1'inci maddesinde, bu kararın bir malın ithalatında kaydedilecek gelişmelerin yakından izlenmesi amacıyla o malın ithalatında gözetim uygulanmasına ilişkin usul ve esasları kapsadığı; 4'üncü maddesinde de, ithalatın gelişimi, ithal şartları ve ithalatın yerli üreticiler üzerindeki etkisi dikkate alınarak bir malın ithalatında gözetim uygulanmasına karar verilebileceği belirtilmiştir.
Böylece bir eşyanın belli bir kıymetin altında ithal edilmek istenmesi halinde, bu eşyanın ithal seyrini izlemek için gümrük mevzuatıyla gözetim uygulamasının getirildiği görülmektedir.
İthalatta uygulanacak gözetim önlemleri, ülkemizde uygulanan mevzuatta, 29.1.1995 günlü, 22186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 26.1.1995 günlü, 4067 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ve 25.2.1995 günlü, 22213 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3.2.1995 günlü, 1995/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla onaylanan Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşmasının ekinde yer alan ve bu anlaşmanın ayrılmaz parçasını teşkil eden Koruma Tedbirleri Anlaşması ile yerini almıştır.
Öte yandan, 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 24'üncü maddesinde, ithal eşyasının kıymetinin, eşyanın satış bedeli olduğu; satış bedelinin, Türkiye'ye ihraç amacıyla yapılan satışta 27 ve 28'incİ maddelere göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyat olduğu; 25'inci maddesinin 1'inci fıkrasında, 24'üncü madde hükümlerine göre belirlenemeyen gümrük kıymetinin, bu maddenin 2'nci fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bendlerinin sıra halinde uygulanmasıyla belirleneceği; eşyanın gümrük kıymetinin bir üst bent hükümlerine göre bellenebildiği sürece bir alt bent hükümlerinin uygulanmayacağı hükümlerine yer verilmiş; 242'nci maddesinin 1'inci fıkrasında, yükümlülerin, kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri için, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ilgili gümrük idaresine verecekleri bir dilekçe ile düzeltme talebinde bulunabilecekleri; 245'inci maddesinin 1'inci fıkrasında, yükümlülerin, gümrük idaresine verdikleri beyanname ve bu beyanname eki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle kendileri tarafından hesaplanan gümrük vergilerine itirazda bulunamayacakları belirtilmiştir.
Ancak, ithal edilen eşyanın gümrük kıymetinin belirlenmesinde, öncelikle satış bedelinin esas alınması, gerekli koşulların mevcut olmadığının tespit edilmesi halinde de sırasıyla diğer yöntemlere başvurulması gerektiği; ayrıca gümrük idaresinin, beyanın doğruluğunu tespit amacıyla her zaman ve her türlü bilgi ve belgeyi inceleyerek değerlendirme hak ve yetkisine sahip bulunduğu; ortaya çıkabilecek ek tahakkuka karşı yükümlülerin idari itiraz başvurusunda bulunabileceği, kendilerinin ibraz ettiği belgeler ve kıymet üzerinden yapılan tahakkuka karşı ise itirazda bulunamayacakları kuşkusuzdur.
Dava konusu edilen Genelge, 2004/7304 sayılı İthalatta Gözetim Uygulaması Hakkında Karar ve ilgili tebliğler kapsamında gümrük idarelerince yapılan işlemlerle ilgili kıymet bazlı gözetim uygulamalarına yön vermek amacıyla hazırlanarak yayınlanmış olup, bu kapsamda anılan düzenlemenin içeriğinde, gözetime tabi eşyanın ithali esnasında yükümlüler tarafından gözetim belgesi ibraz edilmemesi halinde, beyan ile ithale konu eşya için tebliğlerle belirlenen gözetim kıymeti arasında kalan matrah farkına isabet eden kısımlar için hesaplanacak ek tahakkuklara karşı ihtirazi kayıt konulmadığının taahhüt edilmesi şartıyla, eşyanın serbest dolaşıma girişine izin verileceği ve söz konusu ek beyanın, BİLGE Programında usulüne uygun olarak "Yurt Dişi Diğer Giderler altında yapılabileceği belirtilmiştir.
İdarelerce hazırlanarak yayınlanan ve normlar hiyerarşisine göre yönetmeliklerden sonra gelen düzenleyici işlemlerden olan genelgelerin, dayalı oldukları düzenlemelere açıklık getirmek, uygulanmasını göstermek amacını taşımaları gerekmektedir.
Gümrük Kanunu hükümlerine göre, yükümlülere ithal ettiği eşya için beyan ettiği kıymetin idarece belirlenen kıymetten düşük kalması halinde doğacak fark için ek tahakkuk yapılması gerekmekte ise de, idarenin zorlayıcı etkisi veya ek tahakkuktan kaynaklanabilecek külfet ve buna bağlı olarak hesaplanacak gecikme faizinden kaçınmak amacıyla idarenin tespit ettiği kıymet üzerinden beyanda bulunulması halinde; belli hakların kullanılması konusunda serbest iradelerini kullanmak isteyenler tarafından "ihtirazi kayıt" konulabilmesi mümkündür, lhtirazi kayıt, beyanın serbest irade ile yapılmadığını ortaya koymakla birlikte; Gümrük Kanunu hükümlerine uygun olmayan bir şekilde belirlenen kıymet üzerinden yapılan tahakkuka karşı "beyanın bağlayıcılığı" prensibine istisna teşkil ederek tahakkuk eden vergiye itiraz edilebilmesi olanağını getirmektedir.
İthalat işlemini gerçekleştiren yükümlülerin, Ekonomi Bakanlığı tarafından düzenlenmesi gereken gözetim belgesini ibraz edememeleri halinde, ithal eşyanın beyan edilen kıymetinde, Gümrük Kanunu hükümlerine göre idarece herhangi bir noksanlık tespit edilmediği halde, beyan edilen bu kıymetin, "İthalatta Gözetim Önlemlerine İlişkin Tebliğ"de öngörülen kıymetin altında olması nedeniyle idarece belirlenmiş olan kıymet üzerinden beyanda bulunmaya zorlanmasının ve ihtirazi kayıtla beyanda bulunmaları olanağının ortadan kaldırılmasının, yukarıda belirtilen "beyanın bağlayıcılığı" etkisi karşısında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6'ncı maddesinde ifade edilen "hak arama özgürlüğü"nü kısıtlayacağı, bu bağlamda anılan hakkın yasada öngörülmeyen bir düzenlemeyle sınırlandırılmasının kabulüne olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, ithal edilen eşyayla ilgili olarak tesis edilen bireysel ve/veya düzenleyici işlemin hukuka aykırılığından bahisle ilgilisine idari başvuru yollarını kullanma, dava açma gibi hak arama yollarının tanınması gerekirken, BİLGE programında "Yurt Dışı Diğer Giderler" kaleminin bulunmasının dahi beyan edilen kıymetin yükümlüler tarafından zorunlu olarak gösterildiği anlamına geleceği, gözetim önlemine tabi tutulan ithalatlarda; CIF değerin altında beyanda bulunulması ve gözetim belgesinin de ibraz edilememesi nedeniyle, İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğde öngörülen kıymet esas alınarak bulunan "ek kıymet" için "ihtirazi kayıt" konulmayacağına ilişkin taahhüt alınması suretiyle itiraz hakkının Genelge ile daraltılması veya sınırlandırılmasında, Anayasa ve üst hukuk normlarıyla belirlenen kurallar ve kamu yararı ilkesi karşısında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün 7.2.2012 günlü, 2012/3 sayılı Genelgesinin iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince önceden belirlenen ve taraflara bildirilen 3.11.2015 tarihinde; davacıyı temsilen Av. Ahmet Sünbül'ün geldiği davalı idareyi temsilen Hukuk Müşaviri Teslime Deniz Yavaş'ın geldiği; Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Taraflara söz verilip dinlendi ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan ve taraflara son kez söz verildikten sonra duruşmaya son verildi, dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Gümrükler Genel Müdürlüğünün 7.2.2012 tarih ve 2012/3 sayılı, Kıymet Kriterli Gözetim Uygulamaları konulu Genelgesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 7/1 maddesinde, Gümrükler Genel Müdürlüğünün görevleri; Türk Gümrük Tarife Cetvelini, eşyanın menşeini, gümrük kıymetini, gümrük rejim ve "formalitelerini taraf olunan anlaşmalara ve uluslararası uygulamalara uygun olarak düzenlemek ve uygulanmasını sağlamak, Gümrük vergileri ile gümrüklerce tahsil edilen diğer vergi, fon ve malî yükleri tahakkuk ettirmek ve tahsil etmek, Dahilde işleme, hariçte işleme, gümrük kontrolü altında işleme, geçici ithalat ve antrepo gümrük rejimleriyle ile ilgili taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar ve gümrük mevzuatı çerçevesinde düzenleme yapmak, izin vermek ve uygulamanın yürütülmesini sağlamak, Serbest dolaşıma giriş, ihracat, yeniden ihracat, imha, gümrüğe terk işlemlerinin uygulanmasını sağlamak ve serbest bölgeler, lojistik dış ticaret bölgeleri, dış ticaret merkezlerindeki gümrük işlemlerini yürütmek, Basitleştirilmiş usul uygulamalarına ilişkin düzenlemeleri yapmak ve işlemleri yürütmek, Tercihli menşe ve tavizli vergi uygulamalarına yönelik işlemleri yürütmek, Gümrüksüz satış mağazaları ile ilgili işlemleri yürütmek, Geri gelen eşya ile ilgili ihracat rejimi kararlarının uygulanmasını sağlamak, çift kullanımlı eşya ve ihracat kontrollerine ilişkin görevleri yapmak, Dış ticaret mevzuatı ve sair mevzuatın gümrükle ilgili hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek ve uygulanmasını sağlamak, Sınır ve kıyı ticareti ve münasebetleri ile sınır ticaret merkezlerinden yapılacak ticarete ilişkin gümrük işlemlerinin yapılmasını sağlamak, Yolcu beraberi, posta ve hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gelen ve giden eşya ile bunlarla ilgili elektronik ticarete konu eşyanın gümrük işlemlerinin yürütülmesini sağlamak, Gümrük muafiyetine ilişkin işlemleri yapmak, Konteynerlere ilişkin işlemlerin yürütülmesini sağlamak, Transit rejimi ile ilgili işlemleri düzenlemek, yürütülmesini sağlamak ve uygulamayı kontrol etmek, Teşvik mevzuatının gümrük işlemleriyle ilgili hükümlerinin yürütülmesini sağlamak, Gümrük laboratuvarları kurmak, tahlil metotlarını hazırlamak ve çalışmalarını düzenlemek, Gümrük müşaviri ve yardımcıları ile yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerine ilişkin iş ve işlemleri yürütmek, Gümrüklere alınan vergi ve benzeri yüklere ilişkin uzlaşma usul ve esaslarını belirlemek ve uygulamayı yürütmek ve Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak şeklinde sayılmıştır.
29.5.2004 tarih ve 25476 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 10.5.2004 tarih ve 2004/7304 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan İthalatta Gözetim Uygulaması Hakkında Kararın 1. maddesinde, kararın bir malın ithalatında kaydedilecek gelişlerin yakından izlenmesi amacıyla o malın ithalatında gözetim uygulanmasına ilişkin usul ve esasları kapsayacağı belirtilmiş; 3. maddesinde, Karar kapsamında; ithalatta gözetim uygulanmasına, gözetim uygulamasının usul ve esaslarını belirlemeye, yürürlükteki gözetim uygulamalarını değiştirmeye veya kaldırmaya, İthal mallarla ve yapılan beyanın doğruluğuyla ilgili incelemeleri yapmaya veya yaptırmaya, uygulamaya ilişkin ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyon sağlamaya ve talimat vermeye, Yönetmelikler ve tebliğler çıkarmaya Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığının yetkili olduğu; 4. maddesinde ise, "Bir malın İthalatında gözetim uygulanmasına ilişkin karar, başvuru üzerine veya re'sen yapılacak bir değerlendirme sonucunda Müsteşarlık (İthalat Genel Müdürlüğü) tarafından verilir. Yapılacak değerlendirmede ithalatın gelişimi, ithal şartları ve ithalatın yerli üreticiler üzerindeki etkisi dikkate alınır. Gözetim kararı, Gözetim Belgesi eşyanın ithalatı esnasında gümrük kıymeti ile ilgili ihtirazi kayıtta bulunulması halinde her halükarda gözetim belgesi aranması ve gözetim belgesi ibraz edilmeden eşyanın ithalat işlemlerinin tamamlanmasına müsade edilmemesinin uygun olacağının bildirildiği; dava konusu Gümrükler Genel Müdürlüğü, "Kıymet Kriterli Gözetim Uygulamaları" konulu genelgesi ile, gümrük kıymeti ile ilgili ihtirazi kayıtta bulunulması halinde her halükarda gözetim belgesi aranması ve gözetim belgesi ibraz edilmeden eşyanın ithalat işlemlerinin tamamlanmasına müsade edilmemesi gerektiğinin talimatlandırıldığı anlaşılmaktadır.
İthalat ile ilgili politikaların uygulanması, yerli üretim üzerindeki menfi etkinin azaltılması ve ithalatın gelişimi, ithal şartları ve ithalatın yerli üreticiler üzerindeki etkisinin izlenebilmesi amacını taşıyan gözetim uygulamalarının etkin bir şekilde uygulanabilmesinin temini için, davalı idareye yukarıda yer alan yasal düzenlemelerle verilen yetki çerçevesinde çıkartılan dava konusu genelgede hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmamaktadır.
Kaldı ki; ithalatçı firmaların gözetim belgesi ibraz ederek, gözetim uygulaması kapsamındaki eşyayı, ilgili tebliğlerde yer alan kıymetin altında ithal etmelerinin önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun bulunan DAVANIN REDDİNE, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, bu kararın tebliğini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyizen başvurulabileceğinin taraflara duyurulmasına, 3.11.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Tülün Emin Celalettin Ali Ali Ahmet
ÖZDEMİR ÖZKAN KAZAN ÜRKER SARAÇ
(X) (X)
KARSI OY :
Dava, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün "Kıymet kriterli gözetim uygulamaları" konulu 7.2.2012 tarih ve 2012/3 sayılı Genelgesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olduğu; 36. maddesinde ise, Herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu hükme bağlanmıştır.
10.5.2004 tarihinde Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan 2004/7304 sayılı İthalatta Gözetim Uygulaması Hakkında Karar, 29.5.2004 tarih ve 25476 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu kararın; 1. maddesinde, bu kararın bir malın ithalatında kaydedilecek gelişmelerin yakından izlenmesi amacıyla o malın ithalatında gözetim uygulanmasına ilişkin usul ve esasları kapsadığı; 4. maddesinde de, ithalatın gelişimi, ithal şartları ve ithalatın yerli üreticiler üzerindeki etkisi dikkate alınarak bir malın ithalatında gözetim uygulanmasına karar verilebileceği belirtilmiştir.
Böylece bir eşyanın belli bir kıymetin altında ithal edilmek istenmesi halinde, bu eşyanın ithal seyrini izlemek için gümrük mevzuatıyla gözetim uygulamasının getirildiği görülmektedir.
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 24. maddesinde, ithal eşyasının kıymetinin, eşyanın satış bedeli olduğu; satış bedelinin, Türkiye'ye ihraç amacıyla yapılan satışta 27 ve 28. maddelere göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyat olduğu; 25. maddesinin 1. fıkrasında, 24. madde hükümlerine göre belirlenemeyen gümrük kıymetinin, bu maddenin 2. fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bendlerinin sıra halinde uygulanmasıyla belirleneceği, eşyanın gümrük kıymetinin bir üst bent hükümlerine göre belirlenebildiği sürece bir alt bent hükümlerinin uygulanmayacağı; 242. maddesinin 1. fıkrasında, yükümlülerin, kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri için, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ilgili gümrük idaresine verecekleri bir dilekçe ile düzeltme talebinde bulunabilecekleri; 245. maddesinin 1. fıkrasında yükümlülerin, gümrük idaresine verdikleri beyanname ve bu beyanname eki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle kendileri tarafından hesaplanan gümrük vergilerine itirazda bulunamayacakları belirtilmiştir.
2004/7304 sayılı İthalatta Gözetim Uygulaması Hakkında karar ve ilgili tebliğler kapsamında gümrük idarelerince yapılan İşlemlerle ilgili kıymet bazlı gözetim uygulamalarına yön vermek amacıyla hazırlanan dava konusu edilen Genelge ile gözetime tabi eşyanın ithali esnasında yükümlüler tarafından gözetim belgesi ibraz edilmeden yapılan işlemlerde ihtirazı kayıt konulmadığının taahhüt edilmesi şartıyla, eşyanın serbest dolaşıma girişine izin verileceği düzenlenmiştir.
İdarelerce hazırlanarak yayınlanan ve normlar hiyerarşisine göre yönetmeliklerden sonra gelen düzenleyici işlemlerden olan genelgelerin, dayalı oldukları düzenlemelere açıklık getirmek, uygulanmasını göstermek amacını taşımaları gerekmektedir.
Gümrük Kanunu hükümlerine göre, yükümlülere ithal ettiği eşya için beyan ettiği kıymetin idarece belirlenen kıymetten düşük kalması halinde doğacak fark için ek tahakkuk yapılması gerekmekte ise de; idarenin zorlayıcı etkisi veya ek tahakkuktan kaynaklanabilecek külfet ve buna bağlı olarak hesaplanacak gecikme faizinden kaçınmak amacıyla idarenin tespit ettiği kıymet üzerinden beyanda bulunulması halinde; belli hakların kullanılması konusunda serbest iradelerini kullanmak isteyenler tarafından "ihtirazi kayıt" konulabilmesi mümkündür.
İhtirazi kayıt, beyanın serbest irade ile yapılmadığını ortaya koymakla birlikte; Gümrük Kanunu hükümlerine uygun olmayan bir şekilde belirlenen kıymet üzerinden yapılan tahakkuka karşı "beyanın bağlayıcılığı" prensibine istisna teşkil ederek tahakkuk eden vergiye itiraz edilebilmesi olanağını getirmektedir.
İthalat işlemini gerçekleştiren yükümlülerin, Ekonomi Bakanlığı tarafından düzenlenmesi gereken gözetim belgesini ibraz edememeleri halinde, ithal eşyanın beyan edilen kıymetinde, Gümrük Kanunu hükümlerine göre idarece herhangi bir noksanlık tespit edilmediği halde, beyan edilen bu kıymetin, İthalatta Gözetim Önlemlerine İlişkin Tebliğ"de öngörülen kıymetin altında olması nedeniyle idarece belirlenmiş olan kıymet üzerinden beyanda bulunmaya zorlanmasının ve ihtirazi kayıtla beyanda bulunmaları olanağının ortadan kaldırılmasının, Gümrük Kanunu'nun 245. maddesinde yer alan "beyanın bağlayıcılığı" kuralı karşısında "hak arama özgürlüğü"nü kısıtlayacağı, bu bağlamda anılan hakkın yasada öngörülmeyen bir düzenlemeyle sınıflandırılmasının hukuka aykırı olduğu değerlendirilmektedir.
Açıklanan nedenlerle, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 7.2.2012 tarih ve 2012/3 sayılı Genelgesinin iptaline karar verilmesi gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Üye Üye
Ali Ahmet
KAZAN SARAÇ