Tasarruflu Yazılar 1
T.C.
DANIŞTAY
ONUNCU DAİRE
Esas No: 2014/6576
Davacı ve Yürütmenin
Durdurulmasını İsteyen: Kahramanlı Uluslararası Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti.
Vekili: Av. Avni Sönmez
Davalı: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı / ANKARA
Vekili: Av. Sevgi Demir, Hukuk Müşaviri Mustafa Özbek (Aynı yerde)
İstemin Özeti: 2.12.2014 tarih ve 29193 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi: Vedat Kaya
Düşüncesi: Dava konusu yönetmelik değişikliğinden önce yürürlükte bulunan düzenlemelere uygun olarak geçici depolama yeri açma ve işletme izin belgesi almış olan davacının kazanılmış hakkının bulunduğunun kabulü zorunludur. Dolayısıyla, ‘Türkiye Gümrük Bölgesine denizyolu ile getirilen dolu konteynerlerin, denize iskele bağlantısı olmayan geçici depolama yerlerine alınmasına, Bakanlıkça belirlenecek zorunlu haller dışında izin verilmez” yolundaki dava konusu yönetmelik hükmünde; daha önce hukuka uygun bir şekilde düzenleyici metinlerde öngörülen koşulları taşımak suretiyle geçici depolama yeri açma ve işletme izin belgesi almış olan kişilerin kazanılmış haklarını korumaması nedeniyle hukuka uyarlık bulunmadığından yürütmenin durdurulması isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince; davalı idarenin savunması alındıktan sonra incelenmesine karar verilen yürütmenin durdurulması istemi, savunmanın geldiği görülmekle yeniden incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; 2.12.2014 tarih ve 29193 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’na dayanılarak, Gümrük Müsteşarlığınca çıkarılan 7.10.2009 tarihli ve 27369 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliği’nin 77. maddesinin 1. fıkrasında, “(1) Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen serbest dolaşımda olmayan eşya gümrüğe sunulmasından sonra gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutuluncaya kadar geçici depolanan eşya statüsünde bulunur ve bu şekilde adlandırılır. Talep halinde ihracat eşyasının da bu kapsamda değerlendirilmesi mümkündür.”; 78. maddesinde, “(1) Eşya, geçici depolama yerlerine buralarda görevli işletme personelinin sorumluluğu ve gümrük memurlarının gözetimi altında alınır.
(2) Gümrükçe izin verilen diğer yerlere eşya alınmasının talep edilmesi halinde, talep sahibinin sorumluluğu ve gümrük idaresinin gözetimi altında bu talep kabul edilir.
(3) Gümrük memuru, geçici depolama yerine alınan eşya için kendisine verilen ve üzerinde özet beyan numarasının yer aldığı boşaltma listesi ile özet beyan bilgilerini karşılaştırarak geçici depolama yeri giriş işlemlerini onaylar. Bu onay sonrasında boşaltma listesi ilgili (Değişik ibare: RG-31.3.2012-28250) işletme personeli tarafından muhafaza edilir.”; 79.maddesinde ise, “(1) Geçici depolanan eşyanın her türlü dış etken ve müdahalelerden korunmasını sağlayacak şekilde yapılmış ve taşıtların durduğu, yanaştığı veya indiği yerlerdeki ambar, depo, ardiye veya hangar gibi yerler geçici depolama yerleridir.
(2) Ağır ve havaleli eşyanın konulmasına mahsus olmak üzere, limanlar gibi gümrük işlemlerinin yapıldığı yerlerde bulunan geçici depolama yerlerinin mütemmim cüz’ü niteliğindeki açık alanlar ile yolcu eşyasının, yolcu beraberinde getirilip gümrüğe sunulmasından sonra gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutuluncaya kadar konulduğu yolcu salonlarındaki gümrük ambarları da, geçici depolama yeri addolunur. Yolcu eşyası buralarda üç ay kalabilir Bu süre, talep halinde mücbir sebep belgesi aranmaksızın ilgili gümrük müdürlüğünce üç aya kadar uzatılabilir.
(3) Geçici depolama yerlerinin bulunmadığı mahallere getirilen eşya, duruma uygun gerekli önlemler alınmak şartıyla, geçici depolanan eşya statüsünde gümrükçe müsaade edilen yerlere de konulabilir. Bu gibi hallerde, gümrük idarelerince geçici depolanan eşya için tahakkuk edebilecek gümrük vergileri tutarında eşya sahibinden teminat istenir.” hükümlerine yer verilmiş; 2.12.2014 tarih ve 29193 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesi ile de, 78. maddeye, “Türkiye Gümrük Bölgesine denizyolu ile getirilen dolu konteynerlerin, denize iskele bağlantısı olmayan geçici depolama yerlerine alınmasına, Bakanlıkça belirlenecek zorunlu haller dışında izin verilmez” şeklinde 4. fıkra eklenmiştir.
Öte yandan, aynı Yönetmeliğin 512. maddesinde, geçici depolama yeri işleticilerinde aranacak şartların belirlendiği; 513. maddesinde de geçici depolama yeri açıp işletmek isteyen kişilerin izin almak için ilgili gümrük müdürlüğüne yapacağı başvuru şekillerinin, gümrük müdürlüğünün talep edeceği belgelerin neler olduğunun, geçici depolama yeri olarak açılıp işletilmek istenilen yerlerin fiziki şartlarının, gümrük idaresine olan uzaklığının ve istisnai durumlarının neler olduğu belirtilmiştir.
Bakılan uyuşmazlıkta, dava konusu Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde, “Türkiye Gümrük Bölgesine denizyolu ile getirilen dolu konteynerlerin, denize iskele bağlantısı olmayan geçici depolama yerlerine alınmasına, Bakanlıkça belirlenecek zorunlu haller dışında izin verilmez” kuralına yer verilmiş bulunmaktadır.
Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesiyle, deniz yolu ile getirilen dolu konteynerlerin daha önce açılmış ve işletilmekte olan geçici depolama yerlerine, zorunlu haller dışında alınabilmesi için denize iskele bağlantısı zorunluluğu getirilmiştir. Başka bir anlatımla, bu konuda kanun koyucu tarafından herhangi bir değişiklik yapılmaksızın dava konusu Yönetmelik kuralı ile, Gümrük Yönetmeliğinin 513. maddesinde belirtilen, geçici depolama yeri olarak açılıp işletilmek istenilen yerlerin gümrük müdürlüğüne en fazla 10 km mesafede olması gerektiği kuralını daraltıcı bir şekilde geçici depolama yerlerinin fiziki şartları ile ilgili aranılan koşullar ağırlaştırılmıştır. Böylece, Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesinin yürürlüğe girmesinden önce 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliği ile getirilen koşullara sahip oldukları belirlenerek, ekonomik yönden gereksinim görülen yerlerde açılmış ve ilgili düzenlemelere uygun olarak işletilmekte olan geçici depolama yerlerinin faaliyetlerini yürütmeleri, kendilerinden kaynaklanmayan ve fiili olanaksızlık nedeniyle yerine getiremeyebilecekleri yeni maddi koşullara tabi tutulmuş bulunmaktadır.
Anayasamızın 124. maddesi uyarınca, idareler, kendi görev alanlarını ilgilendiren yasa ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, her zaman yönetmelik çıkarabilme ve bu yönetmelikle, değişen koşullar dikkate alınarak, daha önceki düzenlemeler ile yaratılmış olan objektif hukuki durumları, ileriye yönelik olarak yürürlükten kaldırma yetkisine sahip bulunmaktadırlar. Ancak idareler, bu konudaki yetkilerini kullanırken önceki düzenlemeler kapsamında kişilerin kazanılmış haklarını korumak zorundadırlar. Bu durum, hukuk güvenliğinin ve hukuki istikrarın sağlaması açısından vazgeçilmez niteliktedir.
Kamu hukukunda kazanılmış hak, bir hak sağlamaya elverişli düzenleyici kuralların bireylere uygulanması ile onlar için doğan sübjektif hakkın korunması anlamında kabul edilmektedir. Başka bir deyişle, bir hakkın yeni düzenlemeden önce yürürlükte olan kurallara göre bütün sonuçlarıyla fiilen elde edilmiş olması halinde, kişilerin kazanılmış hakkı bulunduğundan söz edilir.
Bu bağlamda, ekonomik yönden gereksinim görülen yerlerde açılmış ve dava konusu yönetmelik değişikliğinden önce yürürlükte bulunan düzenlemelere uygun olarak geçici depolama yeri açma ve işletme izin belgesi almış olan davacı şirketin, o yeri işletmek kaydıyla faaliyetine devam ettiği sürece kazanılmış hakkının bulunduğunun kabulü zorunludur. Dolayısıyla, “Türkiye Gümrük Bölgesine denizyolu ile getirilen dolu konteynerlerin, denize iskele bağlantısı olmayan geçici depolama yerlerine alınmasına, Bakanlıkça belirlenecek zorunlu haller dışında izin verilmez” yolundaki dava konusu yönetmelik hükmünde; daha önce hukuka uygun bir şekilde düzenleyici metinlerde öngörülen koşulları taşımak suretiyle geçici depolama yeri açma ve işletme izin belgesi almış olan kişilerin kazanılmış haklarını korumaması nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinde yürütmenin durdurulması için aranılan koşulların gerçekleştiği anlaşıldığından, davacının yürütmenin durdurulması isteminin kabulü ile 2.12.2014 tarih ve 29193 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesinin yürütülmesinin durdurulmasına, bu kararın tebliğini izleyen 7 (yedi) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz edilebileceğinin taraflara duyurulmasına, 3/7/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Başkan Vekili Üye Üye Üye Üye
Emin Cehalettin Ziya Abdullah Ali Ahmet
ÖZKAN ÖZCAN ARTUNÇ ÜRKER SARAÇ
KARŞI OY :
Anayasamızın 124. maddesi uyarınca, idareler, kendi görev alanlarını ilgilendiren yasa ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, her zaman yönetmelik çıkarabilme ve bu yönetmelikle, değişen koşullar dikkate alınarak, daha önceki düzenlemeler ile yaratılmış olan objektif hukuki durumları, ileriye yönelik olarak yürürlükten kaldırma yetkisine sahip bulunmaktadırlar.
Bu çerçevede, 4458 sayılı Kanunun verdiği yetkiye istinaden yapılan düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Üye
Ali ÜRKER
MURADİ & SÖNMEZ
Avukatlık Bürosu
DURUŞMA İSTEMLİDİR
DANIŞTAY 10.DAİRE BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMEK ÜZERE
MERSİN NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİNE
MERSİN
DOSYA NO :2014/6576
DAVACI :Kahramanlı Uluslararası Nakliyat San. Ve Tic. Ltd.Şti.
VEKİLLERİ :Avukat Avni Sönmez & Avukat Kerem Muradi Mersin
DAVALI :Gümrük ve Ticaret Bakanlığı - Ankara
TALEP KONUSU :Davalı idarenin 16.04.2015 Tarih 734342 sayılı cevap dilekçesine karşı cevaplarımızın sunulmasıdır
CEVABA CEVAPLARIMIZ
1-Davalı idare cevap dilekçesinde dava konusu düzenlemenin gümrük gözetimini en yüksek seviyede sağlamak için yapıldığı savunması yapmıştır. Oysa İdarenin bu tür düzenlemeleri yaparken uyması gereken kıstasların hiçbirine uyulmamış üst üste ortaya çıkan bazı ihmale dayalı kaçakçılık suçları bahane edilerek keyfi düzenlemeler yapılmıştır.
Davalı idare liman dışına trafiğe çıkan eşyanın gümrük gözetim ve denetimi açısından risk taşıdığı iddiasındadır. O halde müvekkilimiz bütün masrafları yapıp kendisine ruhsat aldığı dönemde risk yokken şimdi bu risk aniden nasıl ortaya çıkmıştır.
İdarenin yeterli refakat memuru olmadığı, risk olduğu, denetimin zor olduğu, işlemlerin artmış olması savunmaları kabul edilebilir değildir. Kara Terminalleri (Dry Port) küresel lojistik zincirin bir parçası olan intermodal taşımacılıkta, terminaller yükün toplanarak pekiştirilmiş edildiği, diğer ulaşım türüne (demiryolu / denizyolu / havayolu) aktarma işleminin ve/veya katma değer faaliyetinin yapıldığı ve yükün dağıtım sistemine aktarıldığı yerlerdir. Şimdi sadece iş yükünün artması, risk ve denetimin zorluğu savunmaları idarenin işleyişi ben kontrol edemiyorum bu halde her türlü risk unsurunu yasaklarım yaklaşımı idare hukukunun ve evrensel hukukun bütün ilkelerine aykırıdır.
İptal davalarındaki sübjektif ehliyet koşulu, doğrudan doğruya hukuk devletinin yapılandırılması ve sürdürülmesine ilişkin bir sorundur. Dolayısıyla sübjektif ehliyet koşulunun, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yoluyla denetlenmesini engellemeyecek bir biçimde anlaşılması gerekmektedir.
YÖNETMELİK HERHANGİ BİR KANUNA DAYANMADIĞI GİBİ TÜMÜYLE
HUKUKA AYKIRIDIR.
2-Davalı idare düzenlemenin kanununa dayandığı iddiasındadır. Ama dayandığı yasa mevzuat dahilinde her türlü tedbir alma hakkı bulunduğu noktasında toplanmaktadır. İdare Hukuku kurallarına göre yapılan düzenlenmenin yasaya dayanması ve hukuka uygun olması gerekmektedir fakat söz konusu değişikliğin yasada bir karşılığı olmadığı gibi hukuka uygunluğu da bulunmamaktadır. Davaya konu edilen yönetmeliğin ilgili hükmünde mevcut ibaresi neden geçici depolama yerlerine eşyanın nakline izin verilmediği konusunda bir izahat getirmemiştir. Diğer taraftan bu konuda yapılmış Uluslararası anlaşma ve yasa metnine de aykırı olduğu gibi Hukuk devletinin özünü, devletin hukuka bağlılığı, devlet organlarının hukukun ipinde kalarak işlem ve eylemler yapabilmesi ilkelerinin hiçbiri ile bağdaşmamaktadır. Devletin tüm faaliyetlerinin yargısal denetime açık olmasının hukuk devletinin vazgeçilmez niteliği olduğu istikrar kazanmış yargısal içtihatlarla ortaya konulmuş olup, yargı denetimi, hukuk devleti ilkesinin en önemli unsurlarından biri konumundadır.
YÖNETMELİK ÇIKTIĞI TARİHTEN BU YANA TEK BİR DEPOLAMA YAPILMAMIŞ OLMASI İDDİAMIZI DOĞRULAR NİTELİKTEDİR.
Davalı İdare düzenlemenin kazanılmış hakları haleldar etmediği, iznin geçersiz sayılması sonucunu doğurmadığı, iddiasındadır. Oysa bu yönetmelik çıktığından beri Kahramanlı Dry Port sahasına tek bir dolu konteyner dahi gelmemiştir. Saha tamamen kullanılmaz terk edilmiş halde bulunmaktadır. Bu konuda Sayın Mahkemenin bir fikir sahibi olması bakımından sahanın fotoğrafları dilekçemiz ekinde yer almaktadır.
YÜRÜTMEYİ DURDURMA TALEBİMİZ VARDIR
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27. maddesinin 2. fıkrasında, idari işlemin uygulanması halinde giderilmesi güç veya olanaksız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda yürütmenin durdurulmasına karar verileceği kuralı yer almıştır.
Anayasamızın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesinin görünümlerinden biri olan düzenli idare ilkesi; idarenin düzenleme yapma yetkisine sahip olduğu alanlarda, bu alanları tüzük yönetmelik gibi idari metinlerle objektif bir şekilde düzenlemesi ve sürekli uygulamalar ile hukuki istikrarı tesis ederek buna uyması olarak ifade edilmektedir. Dolayısıyla, idarenin düzenleme yetkisine sahip olduğu alanlarda, hukuka uygun olan uygulamayı sağlamak adına objektif düzenlemeler yapması ve istikrarlı uygulamalarda bulunması gerekmektedir. Bu bağlamda; idarenin yetki sahibi olduğu alanlarda yapacağı düzenlemelerde, haklı bir neden olmadan yerleşik, istikrar kazanmış uygulamalarından ayrılması sahip olduğu serbestiyi düzenli idare ilkesine ve bu ilkenin bağlı olduğu eşitlik ilkesine aykırı kullanması anlamına gelecektir.
Davamıza konu olayda İdare açıkça eşitlik ilkesine aykırı kazanılmış hakları yok sayar bir düzenleme içine girmiştir bu halin hâlihazırda uygulanması ticari açıdan bu konumdaki firmaların özellikle müvekkilimizin tamamen iflas etmesi ve mahvına neden olacağı açıktır. Bu nedenlerle telafisi imkânsız zararların doğmasının engellenmesi bakımından yürütmeyi durdurma talebinde bulunmak zorunda kaldık.
SONUÇ VE İSTEM
Yukarıda arz edilen ve Sayın Mahkemenizce resen göz önüne alınacak nedenlerle geçici depolama sahalarına denizyolu ile getirilen konteynerlerin denize iskele bağlantısı olmayan geçici depolama yerlerine alınmasına sadece acil durumlarda ve Bakanlıkça belirlenecek zorunlu haller dışında izin verilmeyeceğine dair
-Ekte fotokopisini sunduğumuz 02.12.2014 Tarih ve 29193 Sayılı Resmi Gazetede yer alan 07.10.2009 tarihli ve 27369 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinin 78. Maddesine eklenen 4.fıkranın bulunduğu Gümrük Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik 3. Maddesinin "(4) Türkiye Gümrük Bölgesine denizyolu ile getirilen dolu konteynerlerin, denize iskele bağlantısı olmayan geçici depolama yerlerine alınmasına, Bakanlıkça belirlenecek zorunlu haller dışında izin verilmez." İbaresinin tamamının iptaline
-Yürütmenin durdurulmasına
-UYGUN GÖRÜLDÜĞÜ TAKDİRDE YARGILAMANIN DURUŞMALI YAPILMASINA
-Yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar
verilmesini vekâleten arz ve talep ederiz. 25.04.2015
DAVACI VEKİLİ AVUKAT AVNİ SÖNMEZ