Mevzuatım
logo
Anasayfa Mevzuatta Ara Tarife Dosya
Giriş Yapınız

Danıştay 10.Daire E 2011-8593 K 2015-3420 Serbest Böligelerde KKDF uygulaması

Tasarruflu Yazılar 1

T.C.

DANIŞTAY

10. Daire Başkanlığı

Esas No :2011/8593

Karar No :2015/3420

Davacı :Fresenius Medical Hizmetleri A, Ş.

Vekili :Av. Şevki Sezgin Tekin, Av. Mehmet Yapıcılar

Konyaaltı Cad. Derya Apt. No:68/1 - ANTALYA

Davalı :Gümrük ve Ticaret Bakanlığı -ANKARA

İstemin Özeti :Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığınca çıkarılan 18.3.2011 tarih ve 2011/16 sayılı Genelgenin 7. paragrafının “...Serbest bölgelerden yapılan ithalatların peşin bir ithalat sayılabilmesi için, hem yurt dışındaki asıl ihracatçıya yapılan ödemenin hem de Türkiye’den serbest bölgeye yapılan ödemenin gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten önce tamamlanmış olması ve bu durumun ithalatçı firma tarafından ibraz edilen belgelerle ilgili gümrük idaresine tevsik edilmesi gerekmektedir.” Kısmının iptali istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Dava konusu genelgenin Maliye Bakanlığı’nın görüşü alınarak hazırlandığı, Genelgede hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : Kamuran Bedirhan

Düşüncesi : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı : İbrahim Özdemir

Düşüncesi : Dava; Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığınca çıkarılan 18/3/2011 tarih ve 2011/16 sayılı Genelgenin 7. paragrafının “...Serbest bölgelerden yapılan ithalatların peşin bir ithalat sayılabilmesi için, hem yurt dışındaki asıl ihracatçıya yapılan ödemenin hem de Türkiye’den serbest bölgeye yapılan ödemenin gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten önce tamamlanmış olması ve bu durumun ithalatçı firma tarafından ibraz edilen belgelerle ilgili gümrük idaresine tevsik edilmesi gerekmektedir.” kısmının iptali istemiyle açılmıştır.

4629 sayılı Bazı Fonların Tasfiyesi Hakkında Kanun’un Geçici 1. maddesinin A fıkrasının d bendinde, “Genel bütçeye veya kurum bütçelerine gelir yazılan fon gelirlerinin takip ve tahsili ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte Maliye Bakanlığınca da izlenir ve takip edilir.” hükmü, 4684 sayılı Kanun’un Geçici 3. maddesinin j bendinde de, “Bu Kanunla ve diğer mevzuatla tasfiye edilen fonlar hakkında, bu Kanunda düzenleme bulunmayan hususlarda 4629 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin A fıkrasının d bendi ile B, C, D fıkraları hükümlerinin uygulanacağı” hükmü yer almıştır.

Dosyanın incelenmesinden, 12.05.1988 gün ve 88/12944 sayılı Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında 6 nolu Tebliğin 2. maddesi uyarınca, peşin ithalatların fona tabi tutulmaması nedeniyle, bazı firmaların peşin olmayan ithalatlarını peşinmiş gibi göstermek için çeşitli yöntemlerin kullanıldığının denetim elemanlarınca tespiti üzerine Maliye Bakanlığının da görüşleri alınmak suretiyle dava konusu düzenlemenin yapıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda anılan mevzuat hükümleri dava konusu olayla ilgili olarak İdarenin düzenleme yapma yetkisinin bulunduğu açıktır. Öte yandan, esasen serbest bölgedeki şube veya ortakların kaynak kullanımını destekleme fonu ödememek için kullanılmasını önlemeyi amaçlayan bu düzenleme, eşitlik ilkesine aykırı olmadığı gibi serbest bölgedeki üreticileri de koruyucu nitelikte olduğundan, kamu yararı ve hizmet gereklerine de uygun düşmektedir.

Bu durumda, dava konusu düzenlemede hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü.

Dava; Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığınca çıkarılan 18/3/2011 tarih ve 2011/16 sayılı Genelgenin 7. paragrafının “...Serbest bölgelerden yapılan ithalatların peşin bir ithalat sayılabilmesi için, hem yurt dışındaki asıl ihracatçıya yapılan ödemenin hem de Türkiye’den serbest bölgeye yapılan ödemenin gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten önce tamamlanmış olması ve bu durumun ithalatçı firma tarafından ibraz edilen belgelerle ilgili gümrük idaresine tevsik edilmesi gerekmektedir.” kısmının iptali istemiyle açılmıştır.

12.5.1988 tarih ve 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Karamamesi’nin 1. maddesince; kalkınma planı ve yıllık programlarda öngörülen hedeflere uygun olarak yatırımların yönlendirilebilmesi ve ihtisas kredilerinde kredi maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla 1211 sayılı Kanun’un 3098 sayılı Kanun’la değişik 40. maddesinin II-(b) ve (c) fıkralarına dayanılarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası nezdinde “Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu” kurulduğu hükme bağlanmış, 2. maddesinde; teşviki öngörülen yatırımlar ile ihtisas kredilerinin bu Kararın kapsamında bulunduğu belirtilmiş, 3. maddesinde Fonun kaynakları ile Fona yapılacak kesinti oranlarına yer verilmiş, 4. maddesinde de Fona kesinti yapılmayacak krediler açıklanmıştır.

Yukarıda yer alan Kararnameye dayanılarak Fona yapılacak kesintiler ile bu Fondan ihtisas kredilerine ödenecek primlerin oranı uygulamaya ilişkin esas ve usullerini belirlemek amacıyla çıkarılan 6 sıra no.lu Tebliğ’in 2. maddesinde Kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekillerine göre yapılan ithalatta fon kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Gümrük Müsteşarlığınca çıkarılan 18/3/2011 tarih ve 2011/16 sayılı genelge ile de serbest bölgelerden yapılan ithalat işlemleri ile antrepolarda veya geçici depo yerlerinde yapılan eşya devirlerinde kaynak kullanımını destekleme fonu ile ilgili işlemlerin nasıl ifa edileceğine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

Anılan genelgenin dava konusu 7. paragrafında ise, Serbest bölgelerden gerçekleştirilen mal alışlarının peşin ithalat sayılabilmesi, diğer bir ifadeyle kaynak kullanımı destekleme fonu kesintisine tabi olmaması için, hem yurt dışındaki asıl ihracatçıya yapılan ödemenin hem de Türkiye’den serbest bölgeye yapılan ödemenin gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten önce tamamlanmış olması ve bu durumun ithalatçı firma tarafından ibraz edilen belgelerle ilgili gümrük idaresine tevsik edilmesi gerektiği düzenlenmiştir.

Davacı tarafından, dava konusu Genelge hükmü ile Serbest Bölgede faaliyet gösteren firmalara yükümlülük getirildiği ileri sürülmüş ise de; anılan Genelge ile Serbest Bölgede yürütülen faaliyetlere ilişkin bir düzenleme yapılmadığı, Serbest Bölgede faaliyet gösteren firmalar ile arasında şube veya ortaklık ilişkisi bulunan firmaların, söz konusu ilişkilerini kullanarak kaynak kullanımını destekleme fonu ödememelerini önlemenin amaçlandığı dikkate alındığında, dava konusu düzenlemede hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın REDDİNE, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyizen başvurulabileceğinin taraflara duyurulmasına, 29/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye

Tülün Emin Celalettin Ali Ali Ahmet

ÖZDEMİR ÖZKAN KAZAN ÜRKER SARAÇ