Mevzuatım
logo
Anasayfa Mevzuatta Ara Tarife Dosya
Giriş Yapınız

Danıştay 10.Daire E 2011-5572 Göndericiye ödeme yapılmaması durumunda KKDF tahsil edileceği

Tasarruflu Yazılar 1

T.C.

DANIŞTAY ONUNCU DAİRE

Esas No: 2011/5572

Karar No: 2015/4827

Davacı: Türk Philips Tic. A. Ş.

Vekili: Av. Hüsnü Serdar Tunçbilek

Saray Mah. Küçüksu Cad. Sokullu Sok. No:8 Ümraniye / İSTANBUL

Davalılar: 1- Başbakanlık/ANKARA

Vekili: 1. Hukuk Müşaviri Sami Arslan Aşkın

2- Maliye Bakanlığı /ANKARA

3- Gümrük ve Ticaret Bakanlığı / ANKARA Vekilleri: Av. Duygu Gül Akman

Hukuk Müşaviri Adem Ulu / Aynı yerde

İstemin Özeti: Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığının "Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu" konulu 18/03/2011 günlü, 2011/16 sayılı Genelgesinin 2. maddesindeki "Gönderici firmaya herhangi bir ödeme yapılmadan, antrepoda veya geçici depolama yerinde devredilen eşya ile ilgili olarak K.K.D.F. kesintisi doğmaması için; gerek devreden tarafından gönderici firmaya yapılacak transferin, gerekse eşyayı devralanın devredene yapacağı transferin,… gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten önce (veya bu tarihte) tamamlanmış olması ve bu durumun ilgili gümrük idarelerine ibraz edilecek belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir." ibaresinin iptali istenilmektedir.

Savunmaların Özeti: Genelgede hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Kamuran Bedirhan

Düşüncesi: Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: İbrahim Özdemir

Düşüncesi: Dava; Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığının "Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu" konulu 18/03/2011 günlü ve 2011/16 sayılı Genelgesinin 2. maddesindeki "Gönderici firmaya herhangi bir ödeme yapılmadan, antrepoda veya geçici depolama yerinde devredilen eşya ile ilgili olarak K.K.D.F. kesintisi doğmaması için; gerek devreden tarafından gönderici firmaya yapılacak transferin, gerekse eşyayı devralanın devredene yapacağı transferin,… gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten önce (veya bu tarihte) tamamlanmış olması ve bu durumun ilgili gümrük idarelerine ibraz edilecek belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir." ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.

4629 sayılı Bazı Fonların Tasfiyesi Hakkında Kanun'un Geçici 1. maddesinin A fıkrasının d bendinde "Genel bütçeye veya kurum bütçelerine gelir yazılan fon gelirlerinin takip ve tahsili ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte Maliye Bakanlığınca da izlenir ve takip edilir." hükmü, 4684 sayılı Kanun'un Geçici 3. maddesinin j bendinde de, " Bu Kanunla ve diğer mevzuatla tasfiye edilen fonlar hakkında, bu Kanunda düzenleme bulunmayan hususlarda 4629 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin A fıkrasının d bendi ile B, C, D fıkraları hükümlerinin uygulanacağı" hükmü yer almıştır.

Dosyanın incelenmesinden, 12.05.1988 gün ve 88/12944 sayılı Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında 6 nolu Tebliğin 2. maddesi uyarınca, peşin ithalatların fona tabi tutulmaması nedeniyle, bazı firmaların peşin olmayan ithalatlarını peşinmiş gibi göstermek için çeşitli yöntemlerin kullanıldığının denetim elemanlarınca tespiti üzerine Maliye Bakanlığının da görüşleri alınmak suretiyle dava konusu düzenlemenin yapıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda anılan mevzuat hükümleri dava konusu olayla ilgili olarak İdarenin düzenleme yapma yetkisinin bulunduğu açıktır. Öte yandan, esasen serbest bölgedeki bazı uygulamaların kaynak kullanımını destekleme fonu ödememek için kullanılmasını önlemeyi amaçlayan bu düzenleme, eşitlik ilkesine aykırı olmadığı gibi serbest bölgedeki üreticileri de koruyucu nitelikte olduğundan, kamu yararı ve hizmet gereklerine de uygun düşmektedir.

Bu durumda, dava konusu düzenlemede hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü.

Dava; Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığının "Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu" konulu 18/03/2011 tarih ve 2011/16 sayılı Genelgesinin 2. maddesindeki, "Gönderici firmaya herhangi bir ödeme yapılmadan, antrepoda veya geçici depolama yerinde devredilen eşya ile ilgili olarak K.K.D.F. kesintisi doğmaması için, gerek devreden tarafından gönderici firmaya yapılacak transferin, gerekse eşyayı devralanın devredene yapacağı transferin,... gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten önce (veya bu tarihte) tamamlanmış olması ve bu durumun ilgili gümrük idarelerine ibraz edilecek belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir." ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.

12.5.1988 tarih ve 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi'nin 1. maddesinde, kalkınma planı ve yıllık programlarda öngörülen hedeflere uygun olarak yatırımların yönlendirilebilmesi ve ihtisas kredilerinde kredi maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla 1211 sayılı Kanun'un 3098 sayılı Kanun'la değişik 40. maddesinin ll-(b) ve (c) fıkralarına dayanılarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası nezdinde "Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu" kurulduğu hükme bağlanmış, 2. maddesinde; teşviki öngörülen yatırımlar ile ihtisas kredilerinin bu Kararın kapsamında bulunduğu belirtilmiş; 3. maddesinde Fonun kaynakları ile Fona yapılacak kesinti oranlarına yer verilmiş; 4. maddesinde de Fona kesinti yapılmayacak krediler açıklanmıştır.

Yukarıda yer alan Kararnameye dayanılarak Fona yapılacak kesintiler ile bu Fondan ihtisas kredilerine ödenecek primlerin oranı, uygulamaya ilişkin esas ve usullerini belirlemek amacıyla çıkarılan 6 sıra nolu Tebliğ'in 2. maddesinde Kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekillerine göre yapılan ithalatta fon kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Gümrük Müsteşarlığınca çıkarılan 18/3/2011 tarih ve 2011/16 sayılı genelge ile de serbest bölgelerden yapılan ithalat işlemleri ile antrepolarda veya geçici depo yerlerinde yapılan eşya devirlerinde kaynak kullanımını destekleme fonu ile ilgili işlemlerin nasıl ifa edileceğine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

Peşin ithalatların KKDF kesintisine tabi tutulmaması nedeniyle, bazı firmaların peşin olmayan ithalatlarını peşinmiş gibi göstermek için çeşitli yöntemler kullandığının tespit edilmesi sonucunda, Maliye Bakanlığının da görüşleri alınmak suretiyle dava konusu düzenleme yapılmış olup; serbest bölgedeki bazı uygulamaların kaynak kullanımını destekleme fonu ödememek için kullanılmasını önlemeyi amaçlayan dava konusu düzenlemede hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmamaktadır.

Öte yandan; 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname uyarınca, hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ya da avukatlar tarafından idarelerin vekili sıfatıyla yürütülen davaların idareler lehine neticelenmiş olması halinde, idareler lehine vekalet ücreti takdir edilecek olmakla birlikte, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca idareler lehine vekalet ücreti takdirinin, ancak bu Kanun Hükmünde Kararname'nin yürürlüğe girdiği 2.11.2011 tarihinden sonra açılan davalarda söz konusu olabileceği sonucuna ulaşılmaktadır.

Bakılmakta olan davanın, 659 sayılı KHK'nin yürürlük tarihi olan 2.11.2011 tarihinden önce açıldığı dikkate alındığında, davayı hukuk müşaviri aracılığıyla takip eden davalı Başbakanlık lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceği açıktır.

Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın REDDİNE, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyizen başvurulabileceğinin taraflara duyurulmasına, 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye

Tülün Mustafa Metin Ali Ahmet

ÖZDEMİR ELÇİM ARITI ÜRKER SARAÇ