Mevzuatım
logo
Anasayfa Mevzuatta Ara Tarife Dosya
Giriş Yapınız

DANK K.2005-0223

DANIŞTAY YEDİNCİ DAİRE K: 2005/223, E:2001/3872 SAYILI,

23.02.2005 TARİHLİ KARARI

Temyiz İsteminde Bulunan: ...

Vekili : Av. ...

Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına Ordu Gümrük Müdürlüğü ORDU

İstemin Özeti : Davacı Şirket adına tescilli 29.12.1997 gün ve 102 sayılı gümrük giriş beyannamesi kapsamı kristal toz şeker için beyan edilen kıymet ve miktarın noksan olduğundan bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük vergisine ve katma değer vergisine vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davada; söz konusu ithalatın gerçekleştirildiği ülke olan Bulgaristan gümrük makamlarından idarece temin edilen belgelerin incelenmesinden, Bulgaristan Gümrük Makamlarına verilen ve ihracatçı firma olarak gözüken ‘... SA’ tarafından düzenlenen ve alıcı firma olarak ‘... Anonim Şirketi’nin gösterildiği; iki adet ihracat beyannamesi ve eki 3 adet fatura ile, 380 Amerikan doları/ton birim fiyattan 1.795,758 ton ve 365 Amerikan doları/ton birim fiyattan 704,242 ton şeker ile söz konusu 2.500 ton şekerin ambalajlanmasında kullanılan toplam 9.000 Amerikan doları kıymetinde 50.000 adet çuvalın, bu mallara ilişkin düzenlenen üç manifesto ve üç adet konşimento ile birlikte Bulgaristan'dan çıkışının yapıldığı; Ünye Limanında, malın taşımasını yapan ‘Osman-j’ isimli geminin kaptanı ile geminin acentası arasında düzenlenen hazırlık mektubunda, gemideki 2.500 ton şekerin boşaltıma hazır olduğunun belirtildiği; geminin tahliyesi bittikten sonra, 750 ton şeker yükü ile Gürcistan'a gitmek üzere limandan ayrılmasına izin verildiği; Türk gümrük makamlarına da bu ithalatla ilgili olarak 1.150 ton şekerin bildirildiği anlaşıldığından, davalı idarece, gümrük beyannamesine dahil edilmeyerek kayıt ve beyan dışı bırakıldığı anlaşılan 600 ton şeker ve buna ilişkin ambalaj malzemesi için hesaplanan CIF bedel üzerinden tahakkuk ettirilen gümrük vergisinde ve beyan edilen 1.150 ton şeker ve buna ilişkin ambalaj malzemesi için Bulgaristan gümrük makamlarına ibraz edilen faturadaki fiyat esas alınarak hesaplanan CIF bedel arasındaki fark üzerinden tahakkuk ettirilen gümrük vergisinde ve buna vaki itirazın reddine dair işlemde isabetsizlik bulunmadığı; her ne kadar, davacı Şirketçe, söz konusu ithalat nedeniyle tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin de iptali istenilmişse de, katma değer vergisine karşı, Mahkemelerinin E:2000/319 sayılı dosyasında dava açıldığından, bu davada katma değer vergisi hakkında karar verilmesine yer olmadığı gerekçesiyle, davanın, gümrük vergisine ilişkin kısmının reddine, katma değer vergisine ilişkin kısmı hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Ordu Vergi Mahkemesinin 29.5.2001 gün ve E:2000/318; K:2001/178 sayılı kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının; beyanlarında kıymet ve miktar noksanlığı bulunmadığı ve iptal davası niteliğindeki davada, Mahkemece nispi karar harcına hükmedilmesinin yerinde olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Ayşegül Şahin'in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Emel Cengiz'in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine; kararın onanmasına, 23.2.2005 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.

X- AZLIK OYU

Devlet tarafından idare edilenlere sunulan hizmetlerden harca tabi olanlar, harç miktarı ve oranları, muafiyet ve istisna hükümleri ve harcın tahsil şekli ve zamanı ile ilgili esaslar 492 sayılı Harçlar Kanununda düzenlenmiştir. Kanunun üçüncü kısmı vergi yargısı ile ilgili işlemlerden harçlara tabi olanlar konusunda kurallar getirmiş, kanuna bağlı (3) sayılı Tarife'de vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler ile bunlara bağlı zam ve cezalara ilişkin uyuşmazlıklardan dolayı vergi mahkemelerinde, bölge idare mahkemelerinde ve Danıştay'da açılan davalarda alınacak harç türlerine ve oranlarına yer verilmiştir.

Tarifede nisbi harcın, tarhiyata ve ceza kesme işlemlerine karşı mükellefin dava açması üzerine vergi mahkemesinin nihai kararları ile bölge idare mahkemesinin kararlarında, karar altına alınan uyuşmazlık konusu vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler ile bunlara bağlı zam ve cezaların toplam değeri üzerinden maktu harçtan az olmamak üzere belli bir oranda alınacağı, maktu harcın bu pozisyonda gösterilen ve nispi harca tabi tutulmamış olan tarhiyat veya ceza kesme ve diğer işlemlerle ilgili vergi mahkemesi kararlarında miktara bakılmaksızın belirlenmiş miktarda alınan harç olduğu belirtilmiştir.

4458 sayılı Gümrük Kanununun 242'nci maddesinde, yükümlülerin kendilerine tebliğ edilen gümrük vergilerine karşı başvuracakları yerler ve yollar konusunda hükümler getirilmiş olup 7. bendinde gümrük başmüdürlükleri ile Gümrük Müsteşarlığı kararlarına karşı işlemin yapıldığı gümrük müdürlüğünün veya gümrük başmüdürlüğünün bulunduğu yerdeki idari yargı mercilerinde dava açabilecekleri kurala bağlanmıştır.

Bu madde hükmü karşısında Gümrük Kanunundan kaynaklanan gümrük vergisi ile gümrük para cezalarında idari davaya konu olabilecek işlem, verginin tahakkukuna veya para cezasının kesilmesine ilişkin işlemler olmayıp vergi tahakkukuna veya ceza kesme işlemine karşı öngörülen usullere göre yapılacak itiraz üzerine, tesis edilecek olumsuz işlemler olduğu açıktır.

Bu haliyle gümrük vergisi ve para cezasına karşı açılan davaların diğer vergi davalarından ayrıldığı ve bu davaların kararlarının nispi harca tabi tutulmayacağı sonucuna varılmaktadır.

Açıklanan nedenle, davacı tarafından yapılan temyiz başvurusunun kararda nispi harca ilişkin hüküm fıkrasına yönelik olarak kabul edilmesi oyu ile karara katılmıyoruz.