Mevzuatım
logo
Giriş Yapınız

MEVZUATİM

DANK K.2004-2911

DANIŞTAY YEDİNCİ DAİRE K:2004/2911, E:2003/1362 SAYILI

10.11.2004 TARİHLİ KARAR

Temyiz İsteminde Bulunan: Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına Halkalı Tekstil İhtisas Gümrük Müdürlüğü İSTANBUL

Karşı Taraf : ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi

Vekilleri : Av. ...

İstemin Özeti : Halkalı Tekstil İhtisas Gümrük Müdürlüğünde tescilli 8.11.2000 günlü ve 49247 sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle yapılan ek gümrük ve katma değer vergisi ile kaynak kullanımını destekleme fonu tahakkukuna vaki itirazın reddine ilişkin işlemi iptal eden İstanbul Altıncı Vergi Mahkemesinin 4.2.2003 günlü ve E:2002/1928; K:2003/245 sayılı kararının; dilekçede yazılı nedenlerle bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Abidin İldeş'in Düşüncesi: 2576 sayılı 7'nci maddesi hükmüne göre, davanın konusu olan miktara nazaran, uyuşmazlığın tek hakimle çözümlenmesi gerekirken, heyetçe karar verilmiştir.

Bu nedenle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Mukaddes Aras'ın Düşüncesi:Temyiz başvurusu; davacı şirket adına tescili beyanname kapsamı eşya nedeniyle tahakkuk ettirilen ek gümrük vergi ve resimlerine vaki itirazın reddi yolundaki işlemi iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.

4458 sayılı Gümrük Kanununun 24 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında, ithal eşyanın gümrük kıymetinin eşyanın satış bedeli olduğu, satış bedelinin ise, Türkiye'ye ihraç amacıyla yapılan satışta 27 ve 28 inci maddelere göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyat olduğu belirtildikten sonra devamında eşyanın satış bedelinin gümrük kıymetine esas alınabilmesi için gerekli koşullara yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket adına tescilli beyanname kapsamında ithal edilen eşyanın birim fiyatının 2 Amerikan Doları/MT olarak beyan edildiği, Gümrük Kontrolörlüğünce yapılan inceleme sonucu düzenlenen cevaplı raporda; Dış Ticaret Müsteşarlığınca Güney Kore resmi makamları ve ihracatçı firmadan temin edilen veya anılan makamlarca gönderilen orjinal satış sözleşmesi, proforma fatura ve satış listesinden eşyanın gerçek birim kıymetinin 3.50 Amerikan Doları/MT, toplam kıymetinin ise 40.488.-Amerikan Doları olduğunun tespit edildiğinden bahisle, belirlenen bu fiyat esas alınmak suretiyle ek tahakkuk yapıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, Güney Kore resmi makamları ve ihracatçı firma tarafından gönderilen orjinal satış sözleşmesi, proforma fatura ve satış listesinden eşyanın gerçek birim kıymetinin 3.50 Amerikan Doları/MT olarak tespit edilmiş olması ve dosyada bulunan mahreç ülkedeki firmaya çekilen fax mesajında da birim fiyatının 3.50 Amerikan Doları/MT olduğunun belirtilmiş olması karşısında; beyan olunan kıymetin gerçeği yansıtmadığı sonucuna varıldığından, eşyanın beyan olunan kıymeti ile tespit edilen kıymet arasındaki fark üzerinden yapılan ek tahakkuka vaki itirazın reddi yolundaki işlemi iptal eden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Temyiz başvurusu; yapılan ek gümrük ve katma değer vergisi ile kaynak kullanımı destekleme fonu tahakkukuna vaki itirazın reddine ilişkin işlemi iptal eden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.

2576 sayılı Kanunun 3410 sayılı Kanunun 2'nci maddesiyle değişik 6'ncı maddesinde; vergi mahkemelerinin, genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği; 4577 sayılı Kanunun 3'üncü maddesi ile değişik 7'nci maddesinin 2'nci fıkrasında, 6'ncı maddenin (a) ve (b) bentlerinde belirtilen uyuşmazlıklardan kaynaklanan toplam değeri bir milyar lirayı aşmayan davaların, vergi mahkemesi hakimlerinden biri tarafından çözümleneceği; 4577 sayılı Kanunun 4'üncü maddesi ile değişik Ek 1'inci maddesinde ise, bu Kanunun tek hakimle çözümlenecek davalara ilişkin 7'nci maddesindeki parasal sınırların; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298'inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.

Vergi mahkemesi hakimlerinden biri tarafından verilen kararlar ile mahkeme kurulunca verilen kararlara yönelik başvuruların, kanunen Danıştay veya bölge idare mahkemelerince incelenmesi zorunluluğu karşısında, mahkemelerce, Kanunun öngördüğü parasal sınırlar gözetilmeksizin verilecek kararların, kamu düzenine olduğu kadar, kanunun açık hükmüne de aykırı düşeceği kuşkusuzdur.

Olayda; davacı Şirket hakkında yapılan ek tahakkuka konu gümrük ve katma değer vergileri ile kaynak kullanımını destekleme fonu payı toplamı olan 3.709.815.000.-lira, karar tarihi itibarıyla kanunda öngörülen parasal sınır olan 3.780.000.000.-lirayı aşmadığı cihetle, yukarıda anılan madde hükmüne göre; dava hakkında, tek hakimle karar verilmesi gerekirken, heyetçe karar verilmiş olmasında, kanun hükmüne uyarlık görülmemiştir.

Bu nedenle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 10.11.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.