Mevzuatım
logo
Giriş Yapınız

MEVZUATİM

30.07.2012 03892 Kamu zararının giderilmesi şartıyla ilamın geri bırakılması, tebliği tahsili ve faiz alınıp alınmayacağı

T.C.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI

Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü

Sayı : B.21.0.GMG.0.03.01.00-641.04- ...../...../2012

Konu : Kamu Zararı

30.07.2012 / 3892

GÜMRÜK VE TİCARET BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ

İlgi: 12/1/2012 tarihli ve 263 sayılı yazımız.

İlgide kayıtlı talimat yazı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 231 inci maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen davalarda kamu zararının tahsilinin, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71 inci maddesine dayanılarak hazırlanan, 19/10/2012 tarihli ve 26324 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri gereği yapılması istenilmişti.

Bilahare anılan talimat yazı konusu tereddüte düşüldüğü bildirilen hususlarla ilgili olarak 7/5/2012 tarihli ve 2346 sayılı yazımız ile Adalet Bakanlığının görüşleri istenilmiştir.

Bu kere Adalet Bakanlığından alınan ve ekte bir örneği gönderilen 20/7/2012 tarihli ve 43114 sayılı cevabi yazıda özetle;

1-Mahkemelerce mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi şartıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilen durumlarda, mağdurun ya da kamunun uğradığı zararın tamamen giderilmesini içeren kesinleşmiş ilamın mahkemelerce ilgili yer Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesini müteakip, Cumhuriyet Savcısı tarafından hükümlüye otuz gün içinde zararın tamamen giderilmesi hususunun tebliğ edilmesi, hükümlünün adresine yapılan söz konusu tebligatta gösterilen zararı, otuz günlük süre içinde tamamen gidermemesi halinde Cumhuriyet Başsavcılığınca durumun hükmü veren mahkemeye bildirilmesi gerektiği,

2- Kamu zararının tahsilinde faiz uygulanıp uygulanmayacağı, faiz uygulanacaksa faiz hesabında hangi tarihin esas alınacağı, taksitlendirme planının nasıl yapılacağı, taksitlendirilen ödemelerde ilk taksit ve diğer taksitlerin ödeme tarihinin nasıl belirleneceği gibi söz konusu ilamın infazında duraksamaya yol açacak durumun ortaya çıkması halinde ise 5271[1] sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98 inci maddesi uyarınca hükmü veren mahkemeden talepte bulunabileceği bildirilmiştir.

Bilgileri ile gereğini rica ederim.

Mehmet AKILLI

Genel Müdür Yardımcısı

EK-1 Yazı Örn.. (4 Sayfa)

T.C.

ADALET BAKANLIĞI

Ceza İşleri Genel Müdürlüğü

Say :B.03.0.CİG.0.05-045-02-343-2012/833/

Konu :Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın

giderilmesi şartıyla verilen hükmün açıklanmasının

geri bırakılmasına dair kararların infazı

20.07.2012 / 43114

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞINA

(Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü)

İlgi :07.05.2012 tarihli ve B.21.0.GMG.0.00.00.00-641.04-905 sayılı yazı.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231’inci maddesinin dokuzuncu fırkası uyarınca kamu zararın giderilmesi şartıyla verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilamların infazına ilişkin olarak; kamu zararının tahsilinde faiz uygulanıp uygulanmayacağı, faiz uygulanacaksa faiz hesabında hangi tarihin esas alınacağı, taksitlendirme planının nasıl yapılacağı, taksitlendirilen ödemelerde ilk taksit ile diğer taksitlerin ödeme tarihinin nasıl tespit edileceği, hükümlünün kamu zararını ödemeksizin hükmün açıklanmasını tercih etmesi durumunda Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanma imkanının bulunup bulunmadığı, kamu zararının belirlenmesinde dahil edilecek unsurların nasıl belirleneceği, Gümrük idarelerinde kamu zararının ilgiliye tebliğinin hangi aşamada yapılması gerektiğine dair görüş talebini içeren ilgi yazı ve ekleri incelendi.

Bilindiği üzere;

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “İnfazın Dayanakları ve Kimin Tarafından İzleneceği” kenar başlıklı 5’inci maddesinde, “(1) Mahkeme, kesinleşen ve yerine getirilmesini onayladığı cezaya ilişkin hükmü Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir. Bu hükme göre cezanın infazı Cumhuriyet savcısı tarafından izlenir ve denetlenir.”

“Mahkumiyet Hükmünün Yorumunda veya Çektirilecek Cezanın Hesabında Duraksama” kenar başlıklı 98’inci madenin birinci fıkrasında; “(1) Mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir.”

Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzüğün “Seçenekli Yaptırımlarda Uygulanacak Rejim” kenar başlıklı 51’inci maddesinin ikinci fıkrasında “(2) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi yaptırımının infazı:

a) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi, suç nedeniyle uğranılan zararın aynen iade edilmesi, suçtan önceki hale getirilmesi veya tazmin edilmesi suretiyle tamamen giderilmesi şekilde yerine getirilir,

1.Zararın aynen iade edilmesi; hükümlünün işlediği suç nedeniyle haksız olarak ele geçirdiği şeyi aynen ya da satın almak suretiyle suçtan zarar görene iade etmesidir.

2. Suçtan önceki hale getirme; suç nedeniyle verilen zararın, hükümlü tarafından ya da başkası aracılığıyla çalışmak, çalıştırılmak, tamir etmek veya buna benzer faaliyetlerle giderilmesidir.

3. Zararın tanzim edilmesi; suç nedeniyle verilen zararın bedelinin suçtan zarar görene ödenerek tanzim edilmesidir.

b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın miktarı, mahkemece kararda belirtilmemiş işe, 5275 sayılı Kanunun 98’inci maddesine göre Cumhuriyet savcısının talebi ile uğranılan zararın tespiti mahkemeden istenir,

c)Mağdurun ya da kamunun uğradığı zararın tamamen giderilmesini içeren kesinleşmiş ilam, Cumhuriyet başsavcılığına verilir. Cumhuriyet savcısı, zararın otuz gün içinde tamamen giderilmesini hükmüyle tebliğ eder.

d) Hükümlü adresine yapılan bu tebligatta gösterilen zararı, otuz günlük süre içinde tamamen gidermezse Cumhuriyet başsavcılığınca, durum hükmü veren mahkemeye bildirilir.

18.04.2007 tarihli ve 26497 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kuralları Yönetmeliğinin “ Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kayıt işlemleri” kenar başlıklı 79’uncu maddesinin birinci fıkrasında “(1) 5271 sayılı Kanunun 231 inci maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde mahkemece verilen karar Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. Sanık hakkında yükümlülük belirtilmesi halinde, karar Cumhuriyet başsavcılığınca denetimli serbestlik genel defterine kaydedildikten sonra şube müdürlüğüne veya büroya iletilir.”

“Şube müdürlüğü veya büroya gönderilmeyecek ilanlar” kenar başlıklı 122’nci maddesinde “(1) Cezanın ertelenmesinde veya koşullu salıvermede yükümlülük belirlenmemesi ve rehber görevlendirilmemesi halinde ilam şube müdürlüğü veya büroya gönderilmeyerek Cumhuriyet başsavcılığınca takip edilir.

(2) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde yükümlülük belirlenmemesi halinde birinci fıkradaki işlemler yapılır.”

19.10.2006 tarihli ve 264324 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Kapsam” kenar başlıklı 2’nci maddesinin birinci fıkrasında, “(1) Bu Yönetmelik, düzenleyici ve denetleyici kurumlar hariç olmak üzere genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde tespit edilen kamu zararlarından doğan alacakları kapsar.”

“Tanımlar” kenar başlıklı 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, “c) Kamu zararı: Mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmal sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıyla doğan zararı,

ifade eder”

“Kamu Zararının Belirlenmesi” kenar başlıklı 6’ıncı maddesinde “(1) Kamu zararının belirlenmesinde;

a)Yapılan iş, alınan mal veya hizmet karşılığı olarak ilgili mevzuatında belirtilen ya da mevzuatında öngörülen karar, onay, sözleşme ve benzeri belgelerde belirlenen tutardan fazla ödeme yapılması.

b) İlgili mevzuatında öngörülen haller dışında, iş yaptırılmadan mal veya hizmet alınmadan önce ödeme yapılması,

c) Transfer niteliğindeki giderlerde, fazla veya yersiz ödemede bulunulması,

ç) İlgili mevzuatı gereğince görevlendirilen komisyon veya kişilerce rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla iş yaptırılması, mal veya hizmet alınması,

d) Kamu idarelerine ait malların kiraya verilmesi, tahsisi, yöntemi, kullanımı ve elden çıkarılması işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması,

e) Görevlilere teslim edilen taşınırların zarara uğraması,

f)İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılamaması,

g)Kamu idaresinin yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle kamu idaresine faiz, tazminat, gecikme zammı, para cezası gibi ek mali külfet getirilmesi,

ğ)Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması,

esas alınır.”

Hükümleri yer alınmaktadır.

Öte yandan;

Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesince zimmet suçundan sanık M.Ç.’nin 1 yıl 11 ay 10 gün hapis ve 176,48 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sanık hakkındaki hükmün 5271 sayılı Ceza muhakemesi Kanunu’nun 231’inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca katılanın maddi zarar miktarı olan 637,48 TL’yi bir seferde ödemesi şartıyla açıklanmasının geri bırakılarak sanığın 5 yıl süreyle denetime tabii tutulmasına dair verilen kararın kesinleşmesini müteakip, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan ilamın yerine getirilip getirilmediğinin takibinde denetimli serbestlik ve yardım merkezleri şube müdürlüğünün görevi bulunmadığından bahisle mahkemesine iade edilmesi üzerine, ilamat evrakının gereğinin yerine getirilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılığının iadesine ilişkin aynı Mahkemenin 25.10.2010 tarih, 2004/267 Esas ve 2010/33 Karar sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile kararın kaldırılmasına ilişkin Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.11.2010 tarih ve 2010/810 değişik iş sayılı kararının Bakanlığımızca “suçun işlenmesiyle mağdurun veya müştekinin uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi şartıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 5’inci maddesi gereğince hükmün Cumhuriyet Başsavcılığınca infaz edilmesi gerektiği” bu nedenle itirazın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309’uncu maddesi uyarınca kanun yararına bozma yoluna gidilmesi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesince verilen 16.11.2011 tarih, 2011/8215-23711 sayılı ilamında;

“5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 5. Ceza ve İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzüğün 51/2, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Yönetmeliğinin 79/1 ve 122/1-2 maddeleri ile dosya içeriğine nazaran kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde olduğundan Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 22.11.2010 gün ve 2010/810 değişik iş sayılı kararın CMK.nun 309. maddesi uyarınca bozulmasına” karar verildiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla;

1- Mahkemelerce mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi şartıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilen durumlarda, mağdurun ya da kamunun uğradığı zararın tamamen giderilmesini içeren kesinleşmiş ilamın mahkemelerce ilgili yer Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesini müteakip, Cumhuriyet savcısı tarafından hükmüyle otuz gün içinde zararın tamamen giderilmesi hususunun tebliğ edilmesi, hükümlünün adresine yapılan söz konusu tebligatta gösterilen zararı, otuz gün içinde tamamen gidermemesi halinde Cumhuriyet başsavcılığınca durumun hükmü veren mahkemeye bildirilmesi gerektiği,

2- Kamu zararının tahsilinde faiz uygulanıp uygulanmayacağı, faiz uygulanacaksa faiz hesabında hangi tarihin esas alınacağı, taksitlendirme planının nasıl yapılacağı, taksitlendirilen ödemelerde ilk taksit ve diğer taksitlerin ödeme tarihinin nasıl belirleneceği gibi söz konusu ilamın infazında duraklamaya yol açacak bir durumun ortaya çıkması halinde ise, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 98’inci maddesi uyarınca hükmü veren mahkemeden talepte bulunabileceği,”

Değerlendirilmektedir.

Bilgilerine arz ederim.

Metin KIRATLI

Hâkim

Bakan a.

Genel Müdür V.

  1. PcGK Not: Kanunun adı itibariyle 5275 sayılı Kanun olması gerektiği düşünülmektedir