T.C.
BAŞBAKANLIK
Gümrük Müsteşarlığı Hukuk Müşavirliği
SAYI : B.02.1.GÜM.0.61-647.03.01-38
KONU : Para cezalarını tahsil yetkisi
24.05.2010 / 01466 yazıda ilgi tutulmuştur.
25.01.2011 / 00189 yazıda ilgi tutulmuştur.
30.10.2009 / 3006
DAĞITIMLI
21.03.2007 tarih ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 25 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 28 inci maddesinde;
"MADDE 28. — Bu Kanunda belirtilen suçlardan dolayı hükmolunan para cezalarına ait ilam ilgili Cumhuriyet savcılığı tarafından re'sen ilgili gümrük idarelerine verilir. Bu ilamlarla gümrük komisyonlarınca verilip kesinleşen kararlara ilişkin para cezaları, düzenlenecek bir tebliğname ile ilgilisine tebliğ edilir. Tebliğ edilen para cezaları tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ödenir.
Tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde para cezaları ödenmediği veya bu süre içinde azamî haddi bir yılı ve taksit sayısı altıyı geçmemek kaydıyla taksitlendirme yapılmadığı veya taksitlendirme yapılıp da taksitlerden biri ödenmediği takdirde, ilamda yazılı para cezaları 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanuna göre hapse çevrilmek ve infaz edilmek üzere Cumhuriyet savcılığına geri gönderilir.
Para cezasında; mahkûmun cezasını çektiği her gün için hürriyeti bağlayıcı cezaya çevrilen miktar indirildikten sonra geri kalan para ödenirse yerine geçen hürriyeti bağlayıcı ceza infaz edilmez.
Cumhuriyet savcılığınca tahsil olunacak para cezaları ilgili idarelere verilir.
Birlikte kaçakçılık yapanlardan veya kaçakçılığa yardım edenlerden alınacak para cezasının tahsilinde, bunlardan her biri müteselsilen sorumludur."
Hükmü bulunduğundan 4926 sayılı Kanun uyarınca verilen para cezalan Müsteşarlığımızca tahsil edilmiştir.
Ancak, 31.03.2007 tarih ve 26479 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 28 inci maddesine paralel bir düzenleme bulunmamaktadır.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106 ncı maddesinde adli para cezalarının infazına ilişkin hükümler yer almaktadır. Buna göre;
"Madde 106- (1) Adlî para cezası, Türk Ceza Kanununun 52 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen usule göre tayin olunacak bir miktar paranın Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2) Adlî para cezasını içeren ilâm Cumhuriyet Başsavcılığına verilir. Cumhuriyet savcısı otuz gün içinde adlî para cezasının ödenmesi için hükümlüye 20 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir ödeme emri tebliğ eder.
(3) Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adlî para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarınca hapsedilir.
(4) (Değişik: 25/5/2005-5351/7 md.) Çocuklar hakkında hükmedilen; adlî para cezası ile hapis cezasından çevrilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu cezalar hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.
(5) Adlî para cezasının hapse çevrileceği mahkeme ilâmında yazılı olmasa bile üçüncü fıkra hükmü Cumhuriyet Başsavcılığınca uygulanır.
(6) Hükümde, adlî para cezası takside bağlanmamış ise, bir aylık süre içinde adlî para cezasının üçte birini ödeyen hükümlünün isteği üzerine geri kalan kısmının birer ay ara ile iki eşit taksitte ödenmesine izin verilir. İlk taksidin süresinde ödenmemesi hâlinde, verilen ikinci takside ilişkin izin hükümsüz kalır.
(7) Adlî para cezası yerine çektirilen hapis süresi üç yılı geçemez. Birden fazla hükümle adlî para cezalarına mahkûmiyet hâlinde bu süre beş yılı geçemez.
(8) Hükümlü, hapis yattığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır.
(9) Türk Ceza Kanununun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi saklı kalmak üzere, adlî para cezasından çevrilen hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanamaz. Hapse çevrilmiş olmasına rağmen hak yoksunlukları bakımından esas alınacak olan adlî para cezasıdır.
(10) Türk Ceza Kanununun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre kısa süreli hapis cezasından çevrilen adlî para cezalarının infazında, aynı maddenin altıncı ve yedinci fıkraları hükümleri saklıdır.
(11) İnfaz edilen hapsin süresi, adlî para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa, geri kalan adlî para cezasının tahsili için ilâm, Cumhuriyet Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna verilir. Bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kalan adlî para cezası tahsil edilir."
5607 sayılı Kanun'un 17 nci maddesine göre; "Bu Kanun hükümlerine göre idarî para cezasına karar vermeye Cumhuriyet savcısı" yetkilidir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 17 nci maddesinin 3 üncü fıkrasına göre; "10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri tarafından verilen idarî para cezalarının ilgili kanunlarında 1/6/2005 tarihinden sonra belirlenen oranın dışındaki kısmı ile Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler tarafından verilen idarî para cezaları Genel Bütçeye gelir kaydedilir."
Maddenin 4 üncü fıkrasına göre de; "Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idarî para cezalarına ilişkin kesinleşen kararlar, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairelerine gönderilir."
Mülga 4926 sayılı Kanun'un gümrük idarelerine para cezalarına ilişkin ilamları takip ve tahsil etme yetkisi veren 28 inci maddesine paralel özel bir düzenleme 5607 sayılı Kanun'da yer almamış olduğundan 5607 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği ve 4926 sayılı Kanun'u yürürlükten kaldırdığı 31.03.2007 tarihinden itibaren gümrük idarelerinin para cezalarına ilişkin ilamları takip ve tahsil etme yetkisinin bulunmadığı yönündeki görüşümüz Müşavirliğimizce merkez ve taşra birimlerine bildirilmiştir.
Ancak, Müşavirliğimize iletilen bilgi ve belgelerden 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçlarından dolayı mahkemelerce verilmiş para cezalarının tahsil edilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılıklarınca Müsteşarlığımıza gönderildiği anlaşılmıştır.
31.03.2007 tarihinden itibaren gümrük idarelerinin para cezalarına ilişkin ilamdan takip ve tahsil etme yetkisi kalmamış bulunduğundan adli ve idari para cezalarının takip ve tahsiline ilişkin olarak yukarıda belirtilen genel hükümlere göre işlem yapılması gerektiği düşünüldüğünden uygulamada birliği sağlamak üzere Cumhuriyet Başsavcılıklarının konu hakkında bilgilendirilmeleri için konu 21.04.2009 tarih ve 1198 sayılı yazımızla Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne intikal ettirilmiştir.
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nden alman 10.10.2009 tarih ve 2009/1342/56606 sayılı yazı ile ekinde yer alan ve tüm Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderilen 17.09.2009 tarih ve 2009/1288/53400 sayılı yazı ekte gönderilmektedir.
Bilgi ve gereğini rica ederim.
Cemile B. İRDEM
Müsteşar a.
I. Hukuk Müşaviri V.
Ek: 1 yazı ve eki dağıtımlı yazı
Dağıtım :
Merkez ve taşra teşkilatına
TC.
ADALET BAKANLIĞI
Ceza İşleri Genel Müdürlüğü
Sayı : B.03.0.CİG.0.Û0.00.05-659-324-2009/1342/56606 10/10/2009
Konu : Gümrük İdarelerinin 5607 sayılı Kanun
gereğince verilen idarî para cezalarım
tahsil yetkilerinin bulunmadığı
BAŞBAKANLIĞA
(Gümrük Müsteşarlığı Hukuk Müşavirliği)
İlgi : 21/04/2009 tarihli ve B.02.I.GÜM.0.61.00.00.647.03.01-38 sayılı yazı.
“Mülga 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun, gümrük idarelerine para cezalarına ilişkin ilâmları takip ve tahsil etme yetkisi veren 23'incı maddesine paralel özel bir düzenlemenin 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda yer almamış olduğundan, 5607 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği ve 4926 sayılı Kanun’u yürürlükten kaldırdığı 31/03/2007 tarihinden itibaren gümrük idarelerinin para cezalarına ilişkin ilâmları takip ve tahsil etme yetkisinin bulunmadığı” belirtilerek uygulamada birliğin sağlanması ve gereksiz yazılmalara meydan verilmemesi bakımından anılan hususun Cumhuriyet başsavcılıklarına duyurulması talebini içeren ilgi yazı incelendi.
Konu ile ilgili olarak 17/09/2009 tarihi: ve B.03.0.C1G-0.00.00.05-659-324-2009/1288/53400 sayılı yazı ile tüm ağır ceza merkezi Cumhuriyet başsavcılıklarına duyuru yapılmıştır.
Duyuru yazısının bir örneği Ekte gönderilmiştir.
Bilgilerine arz ederim.
Galip Tuncay TUTAR
Hâkim
Bakan a.
Genel Müdür
EK:
Genel Müdürlüğümüzün 17/09/2009 tarihli ve
B.03.0.CİG.0.00.00.05- 659-324-2009/l288
53400 sayılı yazısı (3 sayfa)
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Ceza İşleri Genel Müdürlüğü
Sayı : B.03.0.CIG.0.00.00.05-659-324-2009/1283/53400 17/09/2009
Konu : Gümrük İdarelerinin 5607 sayılı Kanun
gereğince verilen idari para cezaların:
tahsil yetkilerinin bulunmadığı
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Hukuk Müşavirliğinden alınan 21/04/2009 tarihli ve B.02.1.GUM.0.61.00.00.647.03.01-38 sayılı yazıda: “Mülga 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun, gümrük idarelerine para cezalarına ilişkin ilâmları takip ve tahsil etme yetkisi veren 28’inci maddesine paralel özel bir düzenlemenin 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanun'unda yer almamış olduğundan, 5607 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği ve 4926 sayılı Kanun'u yürürlükten kaldırdığı 31/03/2007 tarihinden itibaren gümrük idarelerinin para cezalarına ilişkin ilâmları takıp ve tahsil etme yetkisinin bulunmadığı” belirtilerek: uygulamada birliğin sağlanması ve gereksiz yazışmalara meydan verilmemesi bakımından anılan hususun Cumhuriyet başsavcılıklarına duyurulması istenmiştir.
Bilindiği üzere:
Mülga 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun;
“Para cezalarının tahsili ve müteselsil sorumluluk” kenar başlıklı 28'inci maddesine göre; “Bu Kanunda belirtilen suçlardan dolayı hükmolunan para cezalarına ait ilâm ilgili Cumhuriyet savcılığı tarafından re'sen ilgili gümrük idarelerine verilir. Bu ilamlarla gümrük komisyonlarınca verilip kesinleşen kararlara ilişkin para cezaları, düzenlenecek bir tebliğname ile ilgilisine tebliğ edilir. Tebliğ edilen para cezalan tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ödemi.
Tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde para cezaları ödenmediği veya bu süre içinde azami haddi bir yılı ve taksit sayısı altıyı geçmemek kaydıyla taksitlendirme yapılmadığı veya taksitlendirme yapılıp da taksitlerden bin ödenmediği takdirde, ilâmda yazılı para cezalan 647 sayılı Cezaların infazı Hakkında Kanuna göre hapse çevrilmek ve infaz edilmek üzere Cumhuriyet savcılığına ger: gönderilir.
Para cezasında; mahkûmun cezasını çektiği her gün için hürriyeti bağlayıcı cezaya çevrilen miktar indirildikten sonra gen kalan para ödenirse yerine geçen hürriyeti bağlayıcı ceza infaz edilmez.
Cumhuriyet savcılığınca tahsil olunacak para cezaları ilgili idarelere verilir.
Birlikte kaçakçılık yapanlardan veya kaçakçılığa yardım edenlerden alınacak para cezasının tahsilinde, bunlardan her biri müteselsilen sorumludur,”
31/03/2007 tarihli ve 26479 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun;
"Yetkili merciler" başlıklı 17’nci maddesine göre;
(1) Bu Kanun hükümlerine göre idari para cezasına karar vermeye Cumhuriyet savcısı, 14 üncü madde hükümlerine göre mülkiyetin kamuya geçirilmesine, ise Cumhuriyet savcısının talebi üzerine, sulh ceza. mahkemesi yetkilidir. Bu kararlara karşı, 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir.
(2) Bu Kanun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye ceza. mahkemelerinde görülür. Ancak bu suçlarla bağlantılı olarak resmi belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde, görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir."
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı Hakkında Kanun'un,
"Adli para cezasının infazı" kenar ballıklı 106'nci maddesine göre,
"(1) Adlî para cezası, Türk Ceza Kanununun 52 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen usule göre tayin olunacak bir miktar paranın Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2) Adli para cezasını içeren ilâm Cumhuriyet başsavcılığına verilir. Cumhuriyet savcısı otuz gün içinde adlî para cezasının ödenmesi için hükümlüye 20 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir ödeme emri tebliğ eder.
(3) Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarınca hapsedilir.
(4) Çocuklar hakkında hükmedilen adî; para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.
(5) Adli para cezasının hapse çevrileceği mahkeme ilamında yazılı olmasa bile üçüncü fıkra hükmü Cumhuriyet Başsavcılığınca uygulanır.
(6) Hükümde, adli para cezası takside bağlanmamış ise, bir aylık süre içinde adli para cezasının üçte birini-ödeyen hükümlünün isteği üzerine geri kalan kısmının birer ay ara ile iki eşit taksitte ödenmesine izin verilir. İlk taksidin süresinde ödenmemesi halinde, verilen ikinci takside ilişkin izin hükümsüz kalır.
(7) Adli para cezası yerine çektirilen hapis süresi üç yılı geçemez. Birden fazla hükümle adli para cezalarına mahkûmiyet hâlinde bu süre beş yılı geçemez.
(8) Hükümlü, hapis yattığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır.
(9) Adli para cezasından çevriler, hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz. Hapse çevrilmiş olmasına rağmen hak yoksunluklar; bakımından esas alınacak olan adli para cezasıdır.
(10) (Mülga fıkra: 26.02.2008-5739 S.K/5.mad)
(11) İnfaz edilen hapsin süresi, adli para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa, geri kalan adli para cezasının tahsili için ilâm, Cumhuriyet başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna verilir. Bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kalan adlî pıra cezası tahsil edilir."
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun ''İdari para cezası" kenar başlıklı 17’'ncı maddesine göre;
"(1) İdarî para cezası, maktu veya nispi olabilir.
(2) İdari para cezası, kanunda alt ve üst sınırı gösterilmek suretiyle de belirlenebilir. Bu durumda, idari para cezasının miktarı belirlenirken islenen kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumu birlikte göz önünde bulundurulur.
(3) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri tarafından verilen idari para cezalarının ilgili kanunlarında 1/6/2005 tarihinden sonra belirlenen oranın dışındaki kısmı ile
…………………………………………………………………………………………………………………………………………….
idari para cezaları kendi bütçelerine gelir kaydedilir. Diğer kamu kurum ve kuruluşlar; tarafından verilen idari para cezaları ise, ilgili kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla. Genel Bütçeye gelir kaydedilir. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının verdiği para cezaları, kendi kanunlarındaki hükümlere tabidir. Kişinin ekonomik durumunun müsait olmaması halinde, idari para cezasının, ilk taksitinin peşin ödenmesi koşuluyla, bir yıl içinde ve dört eşit taksit halinde ödenmesine karar verilebilir. Taksitlerin zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde, idari para cezasının kalan kısmının tamamı tahsil edilir.
(4) Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarına ilişkin kesinleşen kararlar, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairelerine gönderilir. Sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler tarafından verilen idari para cezaları, ilgili kanunlarında, aksine hüküm bulunmadığı takdirde, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kendileri tarafından tahsil olunur. Diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen ve Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmeyen idari para cezaları, ilgili kanunlarında özel hüküm bulunmadığı takdirde genel hükümlere göre tahsil olunur.
(5) İdari para cezası tamamen tahsil edildikten itibaren en geç bir ay içince durum, ilgili kamu kurum ve kumlusuna bildirilir.
(6) Kabahat dolayısıyla idari para cezası veren kamu görevlisi, ilgilinin rıza göstermesi halinde bunun tahsilatını derhal kendisi gerçekleştirir. İdari para cezasını kanun yoluna başvurmadan önce ödeyen kişiden bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme, kişinin bu karara karşı kanun yoluna başvurma hakkını etkilemez.
(7) İdari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu suretle idarî para cezasının hesabında, bir Türk Lirasının küsuru dikkate alınmaz. Bu fıkra hükmü, nispi nitelikteki idari para cezalar: açısından uygulanmaz."
Hükümleri bulunmaktadır.
Bu bakımdan;
1- Mülga 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 28'nci maddesinde yer alan. gümrük idarelerinin; anılan Kanun hükümlerine göre verilen idari para cezalarına ilişkin ilâmları takip ve tahsil yetkisinin, 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren ve 4926 sayılı Kanun'un yürürlüğünü 25'nci maddesi İle ortadan kaldıran 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile kaldırılması karşısında, gümrük, idarelerinin, 5607 sayılı Kanun hükümleri uyarınca verilen idari para cezalarına ilişkin ilâmları takip ve tahsil yetkilerinin bulunmadığı.
2- 5607 sayılı Kanun'un 17'nci maddesi gereğince, anılan Kanun hükümlerine göre idari para cezasına karar verme yetkisinin Cumhuriyet savcısına ait olduğu gibi, bu idari para cezasına ilişkin kararların da genel hükümler uyarınca Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilmesi gerektiği,
Hususlarında bilgi edinilmesini ve keyfiyetin merkezdeki Cumhuriyet savcıları ile mülhakat Cumhuriyet başsavcılıklarına duyurulmasını rica ederim.
Galip Tuncay TUTAR
Hâkim
Bakan a.
Genel Müdür