T.C.
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ
İNÖNÜ-PAL MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı :73416582/37-
Konu :Analiz
Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğünün 20.02.2012 / 1028 yazıları ekidir.
T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI’NA
06100 Ulus/ANKARA
23.11.2012 tarihinde Üniversitemiz İnönü-PAL Laboratuarı’nda düzenlenen “Akaryakıt Petrol Analiz Laboratuarı Sorunları ve Çözüm Önerileri” konulu toplantı ile ilgili TÜBİTAK MAM. EGE-PAL, KTU-YUAM, ODTÜ-PAL ve INONU-PAL laboratuarlarının ortak görüşleri doğrultusunda oluşturulan toplantı sonuç bildirgesi ekte sunulmuştur.
Bilgilerinizi ve gereğini arz /rica ederim.
Yrd. Doç. Dr Yunus ÖNAL
İNÖNÜ-PAL Müdürü
Eki: Sonuç Bildirgesi (3 Syf)
DAĞITIM:
ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU BAŞKANLIĞI
TÜRK AKREDİTASYON KURUMU BAŞKANLIĞI
EMNİYET GENEL MÜD. KOM. DAİRE BAŞKANLIĞI
JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI
SAHİL GÜVENLİK KOMUTANLIĞI
BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
TUBİTAK MAM ENERJİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ
EGE-PAL MÜDÜRLÜĞÜ
KTÜ-YUAM MÜDÜRLÜĞÜ
ODTÜ-PAL MÜDÜRLÜĞÜ
REKTÖRLÜK MAKAMI
23 Kasım 2012
İnönü Üniversitesi
Petrol ve Akaryakıt Analiz Laboratuarları;
Sorunlar ve Çözüm Önerileri
Yapılan toplantıda katılımcıların mutabık kaldığı koni, başlıkları;
1. Numune alma işleminde numune alınan yerin özelliğine ve ona göre şişelemeye dikkat edilmesi gerekir. Tankerden numune alınıyorsa araç mutlaka hareket ettirilip, içeriğinin iyice karıştırıldığından emin olunduktan sonra numune alınmalıdır. Özellikle fuel oil numunesi için bu durum çok önemlidir. Araç tanker, depo gibi sabit ve pompa ile satış yapılan yerlerde pompa sistemindeki numune alınıp bir kaba konulup karıştırılmalı ve daha sonra esas numune olacak şekilde uygun şişelere konulmalıdır. Böylece tüm şişelerdeki numunelerin homojenliği ve özdeşliği sağlanmalıdır. Numune alan görevliler, ‘Numune Alma Eğitimi’ almalı ve sertifikalı olmalıdır.
2. TSE kurumuna numune şişelerinin kapağı konusunda yeni bir standart getirilmesi önerisinin yapılması (Şişe kapaklarının orijinal hammaddeden yapılması ve geri kazanımdan üretilen polimer kullanımının yasaklanması, kapak içlerinin patlamaya karşı tedbir olması içinde teflon vb. bir madde ile kaplanması) gerekmektedir. Bu standart numune kabının tamamı (şişe, kapak ve plastik mühür) ambalaj için yapılırsa daha iyi olur düşüncesindeyiz. Bunun yanında eğer konuyla ilgili standartta herhangi bir revizyona gidilmese bile kolluk kuvvetlerinin numune alması sırasında, numune şişesi kapak mühürlerinin tel mühürlerin sıkma esnasında kopması nedeniyle plastik mühürlere (ÖSYM’nin kullandığı) dönüştürülmesi daha uygun olacaktır. Bu konuda EPDK’nin ilgili birimlere (TSE, Jandarma, Emniyet vs.) bildirimde bulunması gerekmektedir.
3.EPDK tarafından teknik kriterlerde yapılan ve resmi gazetede yayınlanan değişikliklerin konuyla ilgili taraflara da (laboratuarlara) EPDK tarafından resmi olarak bildirilmesi uygun olacaktır.
4. Yapılan görüşmede akredite laboratuarların bazılarının numune ve iş yoğunluğunun oldukça fazla bazılarının ise hafif olabildiği tespit edilmiştir. EPDK’nin laboratuarların oluşturulması yönünde karar verirken bölgesel ulaşabilirliğe dikkat ettiği malumdur. Oysaki TÜBİTAK UME’nin yaptığı çalışmalarda ülkemizin bölgesel anlamda kaçakçılık profili dikkate alındığında bazı bölgelerin oldukça yoğun bazı bölgelerde ise kaçakçılığın neredeyse olmadığı görülmektedir. Bu durum, kaçakçılığın yoğun olduğu bölge laboratuarlarının yoğun çalışması ancak diğer bazı laboratuarların ise efektif çalışmaması anlamına gelebilecektir. Böyle bir durumun oluşması halinde EPDK’nın gerekli tedbirleri alarak bölgesel bazda değil de iller bazında gelecek numuneleri belli laboratuarlara kapasitelerine göre yönlendirmesi yerinde olacaktır.
Böylelikle bir laboratuara yığılım olmadığından hem analiz sonuçları daha erken neticelenecek hem de çalışan iş gücünün motivasyonu artacak ve tüm laboratuarların etkili çalışması sağlanacaktır. (Tüm bölgelerde eş zamanlı yapılan denetimlerin sıklaştırılması gizli kaçakçılığın önlenmesi açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle 23.08.2012 Resmi Gazetede Başbakanlık tarafından yayınlanan 2012/19 Akaryakıt kaçakçılığı ile mücadele genelgesi kapsamında denetimlerin (AKİS) sıklaştırılması gerekmektedir. Böylece konu ile ilgili tüm laboratuarlar çalışabilecek ve kontrol sıklığı kaçakçılık yapan kişi ya da kuruluşlarda caydırıcı etki oluşturacaktır.
5. Numune alma tutanağında, numune tanımının ve ne tür analiz talep edildiğinin (muayene, tağşiş veya özel araştırma) olabildiğince netleşmesi gerekmektedir. Bu konu, beni laboratuarların izleyeceği strateji ve deney adımlarının daha doğru olmasına hem de laboratuarların analizleri faturalandırması noktasında EPDK ile fikir ayrılıkları yaşamamasına imkan sağlayacaktır. Fatura ödemelerinin yapılmasında talep edilen miktarın olduğunu görmek için EPDK. fatura ile numunenin laboratuarlara teslimi için hazırlanan yazıda bulunulan beyan yerine, analiz sonuç raporunu karşılaştırarak ne tür bir çalışma yapıldığını görüp (özel araştırma tağşiş ya da muayene) ona göre karar vermelidir. (Burada sorun teşkil eden dilekçedeki isteklerdir. Örneğin, sıklıkla karşılaştığımız sorun aynı dilekçede numunenin gaz yağı mı, rnotorin mi, jet yakıtı mı olduğu, hiç biri değilse ne olduğu sorulmakta fakat beyan motorin olarak verilmektedir. Bu durumda biz beyana uygun olarak motorin raporu çıkarmak zorunda kalıyoruz. Bu şekilde ayrıntılı sorular sorulacaksa numunelerin özel araştırma kapsamına alınması gerekir. Bu nedenle de beyanda karışımlı akaryakıt ya da menşei belli olmayan akaryakıt olarak belirtilmesi gerekmektedir. Çünkü bu durumda çoğu zaman motorin analizleri dışında gaz yağı ya da jet yakıtı analizleri de yapmaktayız ve bu bize ekstra maliyet getirmektedir ve faturaya yansıtılamamaktadır.)
6. Adli mercilerden analiz amacı ile anlaşmalı laboratuarlara gelen numunelerin akaryakıt olarak kullanılabilirliği sorusunun yanıtlanması konusunda tüm laboratuarların benzer kalıp ifadeleri kullanması ve böylece laboratuarlar arasında yorum farklılıkların ortadan kaldırılması açısından önemlidir.
7. Numunelerin alındığı merkezden analiz laboratuarlarına taşınması konusunda gerekli standardı sağlayabilecek (özel kargo ambalajı ve hassas taşıma) bir kargo firması ile anlaşma yapılması önemlidir. Böylece numunelerin transferinde maksimum hassasiyet sağlanmalı ve transfer sırasında oluşabilecek kazalar (şişe kırılması, kapak patlaması vs) önlenmeli ve en fazla 5 iş günü içinde ilgili laboratuara teslim edilmelidir.
8. Analiz ücretleri maliyet hesaplan yapılarak daha rasyonel bir hale dönüştürülecek ve teklif istenmesi durumunda EPDK’ya teklifte bulunulacaktır.
9. Laboratuarlar, biyodizel, yakıt nafta ve gazyağı için akredite olmuş olmalarına rağmen ülkemizde halen yakıt nafta, gazyağı ve biyodizel aktif olarak kullanılmamakta ve piyasada dönüşümü bulunmamaktadır. Bu akaryakıtlarla ilgili olarak laboratuarlara yıllardır numune gelmemekle birlikte akreditasyonu canlı tutabilmek adına her yıl bütün laboratuarlar gereksiz yere ciddi paralar (bakımlar, kalibrasyonlar, sarflar vs.) harcamaktadırlar. Oysaki ülkemizdeki akaryakıtlarla ilgili gelişmeler konusunda tek yetkili kurum EPDK olup, ülkesel yakıt stratejilerini belirlemektedir. EPDK’nın konuyla ilgili gelecekteki adımları daha bugünden belli olmakla birlikte çok önceden ilgi kurumları gerekli hazırlıkları yapması noktasında da bilgilendirmelidir. Bu nedenle, ülkemizde kullanılmayan ve laboratuarlara numunesi gelmeyecek olan akaryakıtların akreditasyonundan laboratuarlar muaf tutulmalı ya da onların isteğine bağlı bırakılmalıdır. Ancak, yakın zaman içerisinde, yapılacak olan bir teknik düzenlemeyle piyasada bulunması muhtemel fakat düşük ölçekte kullanılabilecek bir yakıt varsa bunun her laboratuara değil belli laboratuara sorumluluğu verilerek akreditasyonunun yapılması sağlanmalıdır.
10. EPDK tarafından anlaşmalı laboratuarlara yapılan ödemelerdeki gecikme aşikardır. Bir sonraki yıl için bir önceki yıl, laboratuara yaklaşık olarak yıllık ortalama ne kadar numune gelebilecekse bu miktar baz alınarak hak ediş tutarının %50’si yılın ilk 4 ayı içerisinde avans olarak ödenmesi ve bu konuda EPDK’nın gerekli çalışmayı yapmasının uygun olacağı görüşü tüm laboratuarların ortak görüşü olarak değerlendirilmiştir.
11. EPDK dışı kamu kurumlarından gelen numunelerde numune almadan ambalaja kadar her konuda resmi kurumların tümüne bilgi verilmesi için çalışma yapılması gerekmektedir.
12. Petrol ve Akaryakıt Analiz Laboratuarlarının Sorunların ve Çözüm Önerilerinin görüşüldüğü toplantıların gündem maddeleri belirlenerek bir program dahilinde yılda en az bir kez olmak üzere (2013 yılı için Ege Üniversitesi/İZMİR olabilir) adli mercilerin de katılımının sağlanmasıyla tekrarlanmasının önemi vurgulanmıştır. Ancak, 23 Kasım 2012 tarihinde İnönü Üniversitesi/MALATYA’da gerçekleştirilen bu toplantının sonuçlarının en kısa sürede ilgili adli mercilere ulaştırılarak bilgilendirmenin sağlanması ve konuyla ilgili gereken yazışmaların yapılması uygundur.