T.C.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI
Gümrükler Genel Müdürlüğü
Sayı :40216608-641.04[GGM-006]
Konu :Antrepodan Transiti Yasak Eşya Y.D. İtiraz Kabul Kararı
04.04.2018 / 33330888
DAĞITIM YERLERİNE
İlgi: a) 22.08.2016 tarihli, 18215575 sayılı yazımız.
b) 25.07.2017 tarihli, 26775507 sayılı yazımız.
İlgide kayıtlı yazılarımızda; Bakanlık Makamının 18.08.2016 tarihli, 18150142 sayılı ve 25.07.2017 tarihli, 26701682 sayılı Olurları ile, antrepo rejimine tabi tutulmuş bir kısım eşyanın antrepo rejimine tabi tutulmasını müteakip yeniden bir iç gümrüğe veya yurt dışına transit rejimi altında taşınmasına izin verilmemesi hususunun uygun bulunduğu bildirilmişti.
Konuyla ilgili olarak Bakanlığımız Hukuk Müşavirliği’nin 12.03.2018 tarihli ve 32713826 sayılı yazısı ekinde alınan ve bir örneği ilişikte gönderilen Alkollü İçki Üreticileri ve İthalatçıları Derneği tarafından, Genel Müdürlüğümüzün 22.08.2016 tarihli, 18215575 sayılı 'Antrepodan Transiti Yasak Eşya' konulu işleminin, "antrepo rejimine tabi tutulmuş alkollü içkilerin antrepo rejimine tabi tutulmasını müteakip yeniden bir iç gümrüğe veya yurt dışına transit rejimi altında taşınmasına izin verilmemesine" ilişkin kısmının iptal ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Danıştay 10. Dairesince “yürütmenin durdurulması talebinin reddi” yolunda verilen 10.07.2017 tarihli ve E:2017/372 sayılı kararın kaldırılması talebiyle davacı tarafından yapılan itiraz, Bakanlığımıza 12.03.2018 tarihinde tebliğ edilen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07.12.2017 tarihli ve Y.D. İtiraz No:2017/1062 sayılı kararıyla kabul edilerek, dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun "Kararların sonuçları" başlıklı 28 inci maddesinin birinci fıkrası; "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez." hükmünü amir olup mezkûr kararın Bakanlığımıza tebliğ tarihi (12.03.2018) de göz önüne alınarak[1] işlem tesisi hususunda bilgi ve gereğini rica ederim.
Mustafa GÜMÜŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
EKLER:
Hukuk Müşavirliği yazısı ve eki Mahkeme Kararı örn.
DAĞITIM:
Tüm Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlükleri
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
YD İtiraz No: 2017/1062
İtiraz Eden (Davacı): Alkollü İçki Üreticileri ve İthalatçıları Derneği
Vekili: Av. Ülkü Sakalar
Karşı Taraf (Davalı): Gümrük ve Ticaret Bakanlığı - ANKARA
Vekili: Av. Duygu Gül Akman
İstemin Özeti: Danıştay Onuncu Dairesince verilen yürütmenin durdurulması isteminin Reddine ilişkin 10/07/2017 günlü, E:2017/372 sayılı karara, davacı itiraz etmekte ve yürütmenin durdurulmasını istemektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi: Nermin Tombaloğlu
Düşüncesi: İtirazın kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 22/08/2016 günlü, 131.99 sayılı “Antrepodan Transiti Yasak Eşya” konulu işleminin, “antrepo rejimine tabi tutulmuş alkollü içkilerin antrepo rejimine tabi tutulmasını müteakip yeniden bir iç gümrüğe veya yurt dışına transit rejimi altında taşınmasına izin verilmemesine” ilişkin kısmının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada; Danıştay Onuncu Dairesince verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin 10/07/2017 günlü, E:2017/372 sayılı karara, davacı itiraz etmekte ve yürütmenin durdurulmasını istemektedir.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 55. maddesinde, “Bakanlar Kurulu; kamu ahlakı, kamu düzeni, kamu güvenliği, insan, hayvan ve bitki sağlık ve hayatlarının korunması, sanatsal, tarihi veya arkeolojik değeri olan ulusal hazinelerin korunması, fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması gerekçeleri ile eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına yasaklama veya kısıtlamalar koyabilir.” hükmüne yerilmiştir.
4458 sayılı Kanunun, Transit Rejimine ilişkin genel hükümleri düzenleyen 84. maddesinin 5. fıkrasında ise; Transit Rejiminin uygulanmasında ekonomik etkili bir gümrük rejimine tabi eşyanın taşınmasına ilişkin olarak Müsteşarlıkça belirlenecek özel hükümlerin saklı olduğu, Müsteşarlığın, transit eşyanın cinsine, niteliğine ve taşımanın özelliğine göre veya Türkiye’nin uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülükleri çerçevesinde, bu Bölümdeki madde hükümlerine bağlı kalmaksızın transit rejimine ilişkin düzenlemeler yapılması konusunda yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Bu Kanun hükümlerinin incelenmesinden anlaşıldığı üzere, 4458 sayılı Kanunun 55. maddesinde, eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına yasaklama veya kısıtlamalar getirilmesi konusunda özel bir düzenleme yapılmış ve eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına yasaklama veya kısıtlamalar koyma yetkisi sadece Bakanlar Kuruluna tanınmış; 84. maddesinin 5. fıkrasında ise, madde başlığında ifade edildiği gibi transit rejimine ilişkin genel hükümler düzenlenmiş ve transit eşyanın cinsine, niteliğine ve taşımanın özelliğine göre transit rejimine ilişkin düzenlemeler yapılması konusunda Müsteşarlığa yetki verilmiştir. Bu çerçevede, Kanunun 84. maddesinin, anlamı yorum yoluyla genişletilmek suretiyle, eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına yasaklama veya kısıtlamalar koyma yetkisini Müsteşarlığa da tanıyan bir düzenleme olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Her ne kadar dava konusu işlemde 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 84.maddesine atıfta bulunularak işlemin bu madde çerçevesinde yapıldığı ifade edilse de, yurt dışından ithal edilen yabancı menşeili alkollü içkilerin antrepo rejimine tabi tutularak bir antrepoya alınması ve burada elleçleme işlemi yapılarak (etiketleme, bandrolleme, yeniden ambalajlama ve tasnif etme vs. işlemler) transit rejimi kapsamında Türkiye Gümrük bölgesi dışına yeniden ihraç edilmesi işlemi, Gümrük Kanunu’nun 3. maddesinde yer alan tanım kapsamında “gümrükçe onaylanmış bir işlem” olup, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma kısıtlama getirme yetkisi ise Gümrük Kanunu’nun 55. maddesi uyarınca Bakanlar Kuruluna aittir.
Bu durumda; 4458 sayılı Kanun’un 55. maddesi hükmü uyarınca Bakanlar Kurulunun tesis etmeye yetkili olduğu, ancak söz konusu hükme açıkça aykırı olarak, davalı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca tesis edilen antrepo rejimine tabi tutulmuş alkollü içkilerin antrepo rejimine tabi tutulmasını müteakip yeniden bir iç gümrüğe veya yurt dışına transit rejimi altında taşınmasına izin verilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan, açıkça hukuka aykırı olan işlemin uygulanmasının devamı halinde, davacı Dernek üyesi şirketler yönünden telafisi güç zararların doğacağı da kuşkusuzdur.
Açıklanan nedenlerle; davacının itirazının KABULÜ ile, Danıştay Onuncu Dairesi’nin 10/07/2017 günlü, E:2017/372 sayılı kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği anlaşıldığından, dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına, 07/12/2017 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinde öngörülen koşulların bakılan uyuşmazlıkta gerçekleşmediği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin Daire kararına yapılan itirazın reddi gerektiği oyuyla, karara karşıyız.
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU’NA
Gönderilmek üzere
DANIŞTAY 10. DAİRESİ SAYIN BAŞKANLIĞI’NA
DOSYA NO: 2017/372
İTİRAZ EDEN DAVACI): Alkollü İçki Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (ALKİDER)
VEKİLİ: Av. Ülkü Sakalar (İstanbul barosu 20301)
DAVALI: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
VEKİLİ: Av. Duygu Gül Akman
KONUSU: Danıştay 10. Dairesinin oy çokluğu ile verdiği 10.07.2017 tarih ve 2017/372 esas sayılı yürütmenin durdurulması talebinin reddi kararına karşı itirazlarımızın sunulması ile açıkça hukuka, kanuna ve aynı konuda verilmiş Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 21.03.2016 tarih ve 2016/103 Sayılı YD itiraz kararına aykırı olup uygulanmakla telafisi çok güç zararlara yol açan dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi talebimizdir.
İTİRAZLARIMIZ: Davalı Bakanlık tarafından dava konusu 22.08.2016 tarihli işlem ile aynı konuda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 21.03.2016 tarih ve 2016/103 YD itiraz sayılı dosyasından verilen yürütmeyi durdurma kararına karşılık yargı kararı yerine getirilmemiş ve ikinci kez “antrepo rejimine tabi tutulan alkollü içkilerin yeniden bir iç gümrüğe veya yurt dışına transit rejimi altında taşınması yasaklanmıştır”. Aynı konuda verilmiş Yargı kararına rağmen İYUK 28.Maddesine aykırı olarak davalı Bakanlık tarafından ikinci kez yasaklama kararı alınması üzerine tarafımızca açılan dava ile öncelikle hukuka aykırı bu duruma son verilmesi ve telafisi imkansız zararların önüne geçilmesi için yürütmenin durdurulması talep edilmiş ancak Danıştay 10. Dairesinin işbu itiraza konu 10.07.2017 tarihli kararı ile oy çokluğu ile yürütmenin durdurulması talebimiz reddedilmiştir.
Ancak gerek dava dilekçemiz gerek, itiraza konu kararda karşı oy kullanan Sayın Üye Emin Celalettin Özkan’ın görüşü gerekse ve her şeyden önemlisi Sayın Danıştay İdari dava Daireleri Kurulunun aynı konuda verilen 20.07.2016 tarih ve 2016/103 esaslı YD itiraz kararındaki gerekçelerle açıkça kanuna ve hukuka aykırı dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmekteyiz.
1) Davalı Bakanlık tarafından evvelce, 02.12.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Gümrük Yönetmeliğinin değişik 559/3. Maddesine eklenen, “Antrepolara konulan eşyanın tabi tutulabileceği gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanıma sınırlama getirmeye Bakanlık yetkilidir” hükmüne dayanarak, bakanlık internet sitesinde yayınlanan 05.12.2014 tarihli duyuru ile “alkollü içkilerin antrepodan transit satışına yasaklama” getirmişti. Sözkonusu Bakanlık kararı ve dayanağı Gümrük Yönetmeliğinin 559/3. Bendinin iptali, ve yürütmesinin durdurulması talebi ile tarafımızca Danıştay 10. Dairesinin 2015/158 esasına kayden dava açılmış ve açılan davada Danıştay İDDK tarafından 21.03.2016 tarih ve 2016/103 Esas sayılı YD itiraz nolu kararı ile dava konusu Yönetmelik hükmünün ve dava konusu işlemin kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Sözkonusu YD kabul kararı dava dilekçemiz ekinde Sayın Mahkemeye sunulmuştur.
Sözkonusu karar davalı Bakanlıkça tebliğ edilmiş ve yine tarafımızca İYUK 28.Madde uyarınca yargı kararının yerine getirilmesi talep edilmişti. Ancak davalı Bakanlık yargı kararını yerine getirmediği gibi bu kez 22.08.2016 tarihli yeni bir işlem ile bu kez Gümrük kanunun 84. Maddesinin 5. Fıkrasını gerekçe göstererek yeniden “alkollü içkilerin antrepodan transit satışına yasaklama” getirmiştir.
Ancak davalı Bakanlıkça Gümrük Kanunun 55. Maddesine aykırı olarak üstelik Danıştay İdari dava Daireleri Kurulu kararı ile yürütmesi durdurulan Yönetmeliğin 559. Maddesinin 3. Fıkrasında yer alan hükmü, kanun hükümlerini dolanmak suretiyle ve kanunun başka bir maddesini yorum yoluyla genişleterek yeniden ihya etmeye çalışması kanımızca açıkça Kanunlara ve Anayasaya aykırıdır.
Oysa. Danıştay 10. Dairesinin itirazımıza konu yürütmeyi durdurma talebinin reddi kararına karsı oy kullanan Sayın Danıştay üyesinin karşı oy gerekçesinde de açıkça zikrettiği üzere; “4458 sayılı Gümrük Kanununun 55. Maddesinde, eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanımına tabi tutulmasına yasaklama veya kısıtlamalar koyma yetkisi açıkça Bakanlar Kurulunca tanınmış olup, dayanağı olan 4458 sayılı Kanunun 55. Maddesine aykırı olarak Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu bir konuda Bakanlığa yetki verilmesine ilişkin Gümrük Yönetmeliğinin 559. Maddesinin 3. Fıkrasının iptali istemi, ile açılan davada Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 21.03.2016 tarih ve 2016/103 sayılı YD itiraz, kararı ile dava konusu düzenlemenin yürütmesi de durdurulmuş olduğundan, aynı konunun Gümrük Kanunun 84.Maddesinin 5.Fıkrası dayanak alınmak suretiyle Bakan onayı ile gerçekleştirilmesinin hukuken kabul edilebilir olmadığı” açıkça belirtilmiştir.
Nitekim 4458 sayılı Gümrük Kanunun “Gümrükçe Onaylanmış işlem veya kullanım” başlıklı 55. Maddesinin 1. Fıkrasında, “Aksine hüküm bulunmadıkça; niteliğine, miktarına, menşeine, yükleme veya varış ülkesine bakılmaksızın, bir eşya, belirlenmiş şartlar altında her zaman gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanımlardan birine tabi tutulabilir” Hükmü yer almakta olup, maddenin 2.Fıkrasında ise, “Bakanlar Kurulu; kamu ahlakı, kamu düzeni, kamu güvenliği, insan hayvan ve bitki sağlık ve hayatlarının korunması, sanatsal, tarihi veya arkeolojik değeri olan ulusal hazinelerin korunması, fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması gerekçeleri ile eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına yasaklama veya kısıtlamalar koyabilir” hükmüne yer verilerek, eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanımına kısıtlama getirmeye sadece Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu açıkça belirtilmiştir.
2) Dolayısıyla, yurt dışından ithal edilen yabancı menşeili alkollü içkilerin antrepo rejimine tabi tutularak bir antrepoya alınması ve burada elleçleme işlemi yapılarak (etiketleme, bandrolleme, yeniden ambalajlama ve tasnif etme vs işlemler) transit rejimi kapsamında Türkiye Gümrük bölgesi dışına yeniden ihraç edilmesi işlemi, Gümrük Kanunun 3. Maddesinde yer alan tanım kapsamında “gümrükçe onaylanmış bir işlem” olup, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma kısıtlama getirme yetkisi, Gümrük Kanununun 55. Maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunda bulunmaktadır.
Buna karşın davalı Bakanlık tarafından Gümrük Kanunun 55. Maddesinin yukarıda yer verilen hükmü yok sayılmış ve Gümrük kanunun 84.maddesinin 5.Fıkrasında yer alan transit rejimin uygulanmasında ekonomik etkili bir gümrük rejimine tabi eşyanın taşınmasına ilişkin olarak Müsteşarlıkla belirlenecek özel hükümlerin saklı olduğu, Müsteşarlığın transit eşyanın cinsine niteliğine ve taşımanın özelliğine göre Türkiye’nin uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülükleri çerçevesinde transit rejimine ilişkin düzenlemeler yapmaya yetkili olduğundan bahisle dava konusu işlemi tesis etme yetkisi olduğunu iddia etmektedir.
Ancak kanımızca davalı Bakanlık kanun hükümlerini amacına ve lafzına uygun değil kendi gerçekleştirmek istediği işlem veya eyleme yönelik olarak yorumlamaktadır. Zira şayet Kanunun 84. Maddesi davalı Bakanlığa alkollü içkilerin antrepodan transit satışını yasaklama yetkisi veriyor ise neden 2014 yılında Gümrük Yönetmeliğinde değişiklik yaparak 559. Maddeye 3. Fıkrayı ekleyerek bu yetkiyi almaya çalışmıştır?
Esasen Danıştay 10. Dairesinin itirazımıza konu Yürütmeyi durdurma talebinin reddi kararının gerekçesinde de aynı yanılgıya düşülmüş ve dava konusu işlemin gerekçesi ile hiçbir ilgisi olmayan Gümrük kanunun 10. ve 84. Maddelerine atıf yapılarak dava konusu işlemi yapma konusunda davalı idarenin yetkili olduğu görüşünü savunmuştur.
Ne var ki sayın Danıştay İdari dava Daireleri Kurulunun 21.03.2016 tarih ve 2016/103 Esas YD itiraz nolu kararında hiçbir tartışmaya yer verilmeyecek açıklıkla, “yurt dışından ithal edilen yalancı menşeili alkollü içkilerin antrepo rejimine tabi tutularak bir antrepoya alınması ve burada elleçleme işlemi yapılarak (etiketleme, bandrolleme, yeniden ambalajlama ve tasnif etme işleri vs) transit rejimi kapsamında Türkiye Gümrük bölgesi dışına yeniden ihraç edilmesi işlemi, Gümrük kanunun 3. Maddesinde yer alan tanım kapsamında gümrükçe onaylanmış işlem olup, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma kısıtlama getirme yetkisi ise Gümrük kanunun 55. Maddesi uyarınca Bakanlar Kuruluna aittir.” Denilerek Kanunun açık hükümlerine aykırı olarak ne Yönetmelik ile ne de kanunda yer alan bir başka hükmün yorum yolu ile genişletilmek yolu ile gümrükçe onaylanmış bir işleme kısıtlama veya yasaklama getirmeye sadece Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu bunun dışında Bakanlığın bu konuda yetkisinin olmadığı belirtilmiştir.
Bu durumda Kanunun açık hükmü karşısında davalı Bakanlığın “gümrükçe onaylanmış işlemlere” kısıtlama getirme yetkisi bulunmadığı gibi dava konusu ile aynı konuda düzenleme getiren Gümrük Yönetmeliğinin 559. Maddesinin 3. Maddesinde yer alan hükmün, 4458 sayılı Kanunun 55. Maddesine aykırı olduğu gerekçesi ile Danıştay İdari dava Daireleri Kurulunun 21.03.2016 tarihli kararı ile yürütmenin durdurulduğu dikkate alındığında hiçbir yönden yasal dayanağının bulmadığı açık olan dava konusu işlemin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmekteyiz.
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah edilen ve Sayın Yüksek Mahkemenizin resen tespit edeceği sair nedenlerle sayın Danıştay 10. Dairesinin 10.07.2017 tarih ve 2017/372 esas sayılı kararının kaldırılarak, uygulanmakla etkisi tükenecek ve açıkça hukuka aykırı olan dava konusu işlemin inceleme sonuna kadar yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini saygıyla vekaleten arz ve talep ederim. 10.10.2017
Av. Ülkü Sakalar
Davacı Alkollü İçki Üreticileri ve İthalatçıları Derneği
(ALKİDER) Vekili
Songül
PcGK Not: 2577 Sayılı Kanunun 28.maddesindeki sürenin dikkate alınması gerektiği düşünülmektedir. ↑