Mevzuatım
logo
Giriş Yapınız

MEVZUATİM

DANK K.2011-3510

Tasarruflu Yazılar 1

T.C.

DANIŞTAY

YEDİNCİ DAİRE

Esas No :2009 / 8888

Karar No :2011/3510

Davacı :Güler Dinamik Gümrük Müşavirliği Anonim Şirketi

(Eski Unvanı: Dinamik Gümrük Müşavirliği Limited Şirketi)

Vekili :Av. Cem KABDAN

Dünya Ticaret Merkezi, EGS Business Park Blokları,

B2 Blok Kat:8 No 281

Yeşilköy/İSTANBUL

Davalı :Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı ANKARA

Davanın Özeti :7.10.2009 tarih ve 27369 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gümrük Yönetmeliğinin 585’inci maddesinin 1’inci fıkrasındaki “... sunulmak üzere ilgili gümrük idaresine...” ibaresi ile 2’nci ve 3’üncü fıkralarının, gümrük idarelerinin, iptali istenilen yönetmelik hükümlerine dayanarak, yükümlülerin itiraz dilekçelerinin üst makama ulaşmasını engelleyici uygulamalarda bulunduğu; itirazları şekli yönlerden reddettiği; itiraz dilekçelerini işleme koymadığı; uygulanması ile hak arama yollarının kullanılmasının kısıtlanması sonucunu doğuran düzenlemelerin, Gümrük Kanununun 242’nci maddesinin 1’inci fıkrasına, Anayasanın 2 ve 124’üncü maddelerine aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Ayşegül ŞAHİN’in Düşüncesi : Dava; Gümrük Yönetmeliğinin “İtirazlar” başlıklı Onbirinci Kitabının “Başvuru ve inceleme” başlıklı 585’inci maddesinin 1’inci fıkrasında yer alan “...sunulmak üzere ilgili gümrük idaresine...” ibaresi ile aynı maddenin 2’nci ve 3 “üncü fıkralarının iptali istemiyle açılmıştır.

4458 sayılı Gümrük Kanununun “itirazlar” başlıklı 242’nci maddesinin 1’inci fıkrasında, yükümlülerin kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri bir dilekçe ile itiraz edebilecekleri; 3’üncü fıkrasında da, itiraz dilekçelerinin süresi içinde yanlış makama verilmesi halinde, itirazın süresinde yapılmış sayılacağı ve İdarece yetkili makama ulaştırılacağı hükme bağlanmıştır.

Gümrük Yönetmeliğinin 585’inci maddesinin 1’inci fıkrasında yer alan düzenlemeyle, itiraz merciinin değiştirilmesi söz konusu değildir. Bu haliyle, anılan düzenlemede yasaya aykırılık bulunmamaktadır.

Yönetmeliğin 535’inc maddesinin 2’nci ve 3’üncü fıkralarında; itiraz dilekçesini alan ilgili gümrük idaresinin, dilekçe üzerinde yapacağı usulî inceleme sonucu, uygun bulunmayan başvuruyu reddedebileceği; uygun buldukları hakkında ise, kendi görüşü ile birlikte üst makama başvuruyu ileteceği öngörülmüştür.

4458 sayılı Kanunun 242’nci maddesinin 3’üncü fıkrasında yer alan, “itiraz dilekçelerinin süresi içinde yanlış makama verilmesi halinde, itirazın süresinde yapılmış sayılacağı ve idarece yetkili makama ulaştırılacağı” yolundaki düzenleme uyarınca, itirazın süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı konusundaki belirlemenin, öncelikle dilekçeyi alan ilk makamca yapılması; ancak süresi içerisinde yapıldığı saptanan başvuruya ilişkin dilekçenin yetkili makama ulaştırılması zorunludur. Maddenin lafzî yorumundan çıkan bu sonuca bağlı olarak, yanlış makama süresi dışında yapılan başvurunun, bu makamca reddedilebileceğinin kabulü gerekir. İdari başvuru için öngörülen yasal koşulların kamu düzeniyle ilgili olduğu hususu da, bu tarz bir kabulü doğrulamaktadır.

Öte yandan; başvurular üzerinde şekil yönünden denetim yetkisi bulunan makamın, usulüne uygun başvurular hakkında, işin esası hakkındaki görüşünü üst mercie bildirmesinde de kanuna ve hukuka aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Kurtuluş BEYRİBEY’in Düşüncesi: Dava: Gümrük Yönetmeliğinin “İtirazlar” başlıklı Onbirinci Kitabının “Başvuru ve inceleme’’ başlıklı 585’inci maddesinin 1’inci fıkrasında yer alan “…sunulmak üzere ilgili gümrük idaresine...” ibaresi ile aynı maddenin 2’nci ve 3”üncü fıkralarının iptali istemiyle açılmıştır.

Yönetmeliğin 585’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, yükümlülerin, kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir üst makama sunulmak üzere ilgili gümrük idaresine, üst makam yoksa aynı makama verecekleri, gerekçelerini de açıkça gösteren bir dilekçeyle itiraz edebilecekleri; 2’nci fıkrasında, itiraz dilekçesini alan gümrük idaresinin, itiraza ilişkin dilekçeyi öncelikle şekil yönünden inceleyeceği: bu incelemede, başvurunun süresi içinde yapılıp yapılmadığı ile dilekçeyi verenin yükümlü veya onun temsilcisi olup olmadığına bakılacağı, uygun olmayan başvuruların reddedilerek yükümlüye bildirileceği; 3’üncü fıkrasında da, bir üst makama sunulmak üzere verilen itiraz dilekçesinin, gümrük idaresinin mütalaası ve gerekli bilgi ve belgelerle birlikte üst makama gönderileceği belirtilmiştir.

4458 sayılı Gümrük Kanununun “İtirazlar” başlıklı 242’nci maddesinin 1’inci fıkrasında ise, yükümlülerin kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri bir dilekçe ile itiraz edebilecekleri; 3’üncü fıkrasında da, itiraz dilekçelerinin süresi içinde yanlış makama verilmesi halinde, itirazın süresinde yapılmış sayılacağı ve idarece yetkili makama ulaştırılacağı hükme bağlanmıştır.

Öncelikle, 4458 sayılı Kanunun 242’nci maddesinde 5911 sayılı kanunla yapılan değişiklikle, tahakkuklara, cezalara ve idari kararlara karşı doğrudan itiraz yolu öngörülmüş, başka deyişle bu işlemler için itiraz mercii (kural olarak) başmüdürlükler gösterilmiştir. Gümrük Yönetmeliğinin 585’inci maddesinin 1’inci fıkrasında bu merciin değiştirilmesi söz konusu değildir. Yani, Kanunda öngörülenden başka bir mercii gösterilmiş değildir. Bu haliyle, anılan düzenlemede yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.

Anılan fıkrada, kanunen belli edilen merci nezdinde yapılacak itiraza ilişkin dilekçenin verileceği yerin “ilgili gümrük idaresi” olarak gösterilmiş olmasına gelince:

4458 sayılı Kanunun 10’uncu maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan; gümrük mevzuatının öngördüğü uygulamaların, hangi hallerde ve hangi koşullar altında basitleştirileceğine ilişkin usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği yolundaki hüküm, gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması ve basitleştirmesine ilişkin usulleri belirleme konusunda Gümrük İdaresini yetkili kılmıştır. Ülkemizde, Gümrük Müsteşarlığına bağlı 18 gümrük ve muhafaza başmüdürlüğü bulunmasına karşın, bu başmüdürlüklere bağlı 143 gümrük müdürlüğünün bulunduğu dikkate alındığında, itiraz dilekçelerinin sınırlı sayıdaki başmüdürlükler yerine doğrudan ilgili gümrük müdürlüklerine verilmesini gerektiren ve itiraz hakkının özüne değil, kullanılmasına ilişkin usul kuralı getiren düzenlemenin; bu hakkın kullanılmasını kısıtlayacak bir sonuç doğurmadığı gibi, 4458 sayılı Kanunun 10’uncu maddesinin 2’nci fıkrasında öngörülen amaca da hizmet ettiği sonucuna varılmıştır.

Yönetmeliğin 585’inci maddesinin; 2’nci ve 3 üncü fıkralarının iptali istemine gelince;

Anılan fıkralarda; itiraz dilekçesini alan ilgili gümrük idaresinin, dilekçe üzerinde yapacağı usuli inceleme sonucu, uygun bulunmayan başvuruyu reddedebileceği; uygun buldukları hakkında ise, kendi görüşü ile birlikte üst makama başvuruyu ileteceği öngörülmüştür.

4458 sayılı Kanunun 242’nci maddesinin 3’üncü fıkrasında yer alan, “İtiraz dilekçelerinin süresi içinde yanlış makama verilmesi halinde, itirazın süresinde yapılmış sayılacağı ve idarece yetkili makama ulaştırılacağı” yolundaki düzenleme uyarınca; itirazın süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı konusundaki belirlemenin, öncelikle dilekçeyi alan ilk makamca yapılması; ancak süresi içerisinde yapıldığı saptanan başvuruya ilişkin dilekçenin yetkili makama ulaştırılması zorunludur. Maddenin lafzi yorumundan çıkan bu sonuca bağlı olarak, yanlış makama süresi dışında yapılan başvurunun, bu makamca red edilebileceğinin kabulü gerekir. İdari başvuru için öngörülen yasal koşulların kamu düzeni ile ilgili olduğu hususu da, bu tarz bir kabulü doğrulamaktadır.

Öte yandan; başvurular üzerinde şekil yönünden denetim yetkisini haiz makamın usulüne uygun başvurular hakkında, işin esası hakkındaki görüşünü üst mercie bildirilmesinde de kanuna ve hukuka aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, dayanağı 4458 sayılı Gümrük Kanununa aykırı düzenleme içermediği anlaşılan, Gümrük Yönetmeliğinin 535’inci maddesinin 1’inci fıkrasında yer alan “...sunulmak üzere ilgili gümrük idaresine...” ibaresi ile aynı maddenin 2’nci ve 3’üncü fıkralarının iptali istemiyle açılan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince duruşma için belirlenen günde, davacı vekili Av. Cem KABDAN’ın; davalı Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığını temsilen Hukuk Müşaviri Havva ABDULLAHZADE’nin geldiği görülerek Danıştay Savcısının katılmasıyla yapılan duruşmada taraflara usulüne uygun olarak söz verilip dinlenildikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra Tetkik Hâkiminin açıklamaları da dinlenilerek işin gereği görüşüldü:

Dava, 7.10.2009 tarih ve 27369 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gümrük Yönetmeliğinin 585’inci maddesinin 1’inci fıkrasındaki “... sunulmak üzere ilgili gümrük idaresine...” ibaresi ile 2’nci ve 3’üncü fıkralarının iptali istemiyle açılmıştır.

4458 sayılı Gümrük Kanununun 242’nci maddesinin 1’inci fıkrasının 5911 sayılı Kanunun 64’üncü maddesiyle değişik şeklinde, yükümlülerin, kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri bir dilekçe ile itiraz edebilecekleri hükme bağlanmıştır.

Gümrük Yönetmeliğinin 585’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, yükümlülerin, kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir üst makama sunulmak üzere ilgili gümrük idaresine, üst makam yoksa aynı makama verecekleri gerekçelerini de açıkça gösteren bir dilekçeyle itiraz edebilecekleri; 2’nci fıkrasında, itiraz dilekçesini alan gümrük idaresinin, itiraza ilişkin dilekçeyi öncelikle şekil yönünden inceleyeceği; bu incelemede, başvurunun süresi içinde yapılıp yapılmadığı ile dilekçeyi verenin yükümlü veya onun temsilcisi olup olmadığına bakılacağı; uygun olmayan başvuruların reddedilerek yükümlüye bildirileceği; 3’üncü fıkrasında, bir üst makama sunulmak üzere verilen itiraz dilekçesinin, Gümrük İdaresinin mütalaası ve gerekli bilgi ve belgelerle birlikte üst makama gönderileceği belirtilmiştir

T.C. Anayasasının 2’nci maddesinde, Hukuk Devleti İlkesi Cumhuriyetin niteliklerinden biri olarak sayılmıştır. Hukuk Devletinde, İdareye tanıdan hiçbir yetki sınırsız değildir. İdare, yetkisini, hukuk kurallarına uygun olarak kullanmak zorundadır. Anayasanın, İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğunu söyleyen 125’inci maddesi, bu zorunluluğun anayasal kanıtıdır.

Öte yandan; Anayasanın 8’inci maddesinde, yürütme yetkisi; ve görevinin, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasa ve Kanunlara uygun olarak kullanılacağı ve yerine getirileceği; 11’inci maddesinde, Anayasa hükümlerinin, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu; 115’inci maddesinde, tüzüklerin Kanuna aykırı olamayacağı; 124’üncü maddesinde de, Başbakanlık, Bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilecekleri hüküm altına alınmıştır. Normlar hiyerarşisine göre; yukarıdan aşağıya doğru ‘Anayasa”, “Kanun”, “Kanun Hükmünde Kararname”, “Tüzük”, “Yönetmelik” ve “diğer alt düzenleyici işlemler” şeklinde sıralanan normlardan, alt kademede yer alanın üst kademedeki norma aykırı olması veya onun kapsamını aşan düzenlemeler içermesi mümkün değildir. Bu sıralamanın tabu bir sonucu olarak, normlar hiyerarşisinde üst kademede yer alan yasal kurallara aykırı düzenleyici tasarrufların idare tarafından yürüdüğe konulması hukuka aykırılık oluşturmaktadır.

4458 sayılı Kanunun yukarıda anılan düzenlemesinde; ilgililerin, tahakkuklar, ceza kararları ile idari kararlara karşı idari itiraz yoluna başvururken uymak zorunda oldukları ölçütler tespit edilmiş, bunlar arasında, anılan kararlara itiraz edilebilmesi için düzenlenecek dilekçelerin, üst makam bulunması halinde bu makama, üst makamın mevcut olmaması halinde ise, aynı makama verilmesi gerektiği açıklanmıştır. Görüldüğü üzere; anılan maddede, itiraz dilekçelerinin sunulacağı makamın belirlenmesinde üst merciin bulunup bulunmaması haline göre ikili ayrıma gidilmiş; işlemi tesis eden makama itiraz dilekçelerinin sunulabilmesi; yalnızca, üst merci yokluğu hali ile sınırlanmıştır. Gümrük Yönetmeliğinin 585’inci maddesinin davaya konu edilen 1’inci fıkrası ise, gümrük mevzuatı uyarınca tesis edilen işlemlere karşı yapılacak itirazlara ilişkin dilekçelerin, işlemi tesis eden merciin üstünde makam bulunup bulunmadığını gözetmeksizin, ilgili gümrük idaresine sunulmasını gerekli hale getirerek bu ayırımı ortadan kaldırmış ve ilgililere, 242’nci maddenin 1’inci fıkrasında yer almayan bir zorunluluk yüklemiştir. Öte yandan; Yönetmeliğin 585’inci maddesinin 2’nci fıkrasında itiraz dilekçesini alan gümrük idaresinin, itiraza ilişkin dilekçeyi öncelikle şekil yönünden inceleyeceği; bu incelemede, başvurunun süresi içinde yapılıp yapılmadığı ile dilekçeyi verenin yükümlü veya onun temsilcisi olup olmadığına bakılacağı; uygun olmayan başvuruların reddedilerek yükümlüye bildirileceği; 3’üncü fıkrasında, bir üst makama sunulmak üzere verilen itiraz dilekçesinin, Gümrük İdaresinin mütalaası ve gerekli bilgi ve belgelerle birlikte üst makama gönderileceği yolunda yer alan ve 1’inci fıkranın devamı niteliğinde olan düzenlemeler de, Kanunun üst makamın varlığı halinde, dilekçelerin bu makama sunulmasını zorunlu kılan 242’nci maddesinin yukarıda açıklanan 1’inci fıkrasına aykırıdır.

Açıklanan nedenlerle, Gümrük Yönetmeliğinin 585’inci maddesinin, Anayasanın 124’üncü, 4458 sayılı Kanunun 242’nci maddelerine; dolayısıyla normlar hiyerarşisine aykırılığı açık bulunan 1’inci fıkrasındaki “... sunulmak üzere ilgili gümrük idaresine...” ibaresi ile 3’üncü fıkrasının iptaline, oyçokluğu İle; 2’nci fıkrasının iptaline: aşağıda dökümü yapılan yargılama gideri ile 2.200 - (İkibinikiyüzTürklirası) Türklirası vekalet ücretinin davalı İdareden alınarak davacıya verilmesine, artan 46.00.- (KırkaltıTürklirası) Türklirası posta giderinin istemi halinde davacıya iadesine, oybirliği ile; 21.6.2011 gününde karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Üye

Üye

Ali ATAGÜN

E. Fahrünnisa TUNCA

Gürsel CEYLAN

İhsan ULUCA

Nurdane TOPUZ

X-KARŞI OY

Dava; 7.10 2009 tarih ve 27369 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gümrük Yönetmeliğinin 585inci maddesinin 1’inci fıkrasındaki “...sunulmak üzere ilgili gümrük idaresine…” ibaresi ile 2’nci ve 3’üncü fıkralarının iptali istemiyle açılmıştır.

Anayasanın 124’üncü maddesinde, Başbakanlık, Bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilecekleri, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 4’üncü maddesinin 5911 sayılı Kanunla değişik şeklinde, gümrük idareleriyle muhatap olan kişilerin, bu Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan tüzük, kararname ve yönetmelik hükümlerine uymak; gümrük idarelerinin gerek bu Kanunda gerek diğer kanun, tüzük ve kararnamelerde yazılı hükümlere göre yapacağı gözetim ve kontrollere tabı olmak, bu idarelerin kendi adına veya başka idareler nam veya hesabına tahsil edeceği her tür vergi, resim, harç ve ücretleri ödemek veya bunları teminata bağlamak; kanun, tüzük, kararname ve yönetmelik hükümlerinin uymayı zorunlu kıldığı her tür işlemleri yerine getirmekle sorumlu oldukları; aynı Kanunun 242’nci maddesinin 1 ve 3’üncü fıkralarının 5911 sayılı Kanunla değişik şeklinde de, yükümlülerin, kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri bir dilekçe ile itiraz edebilecekleri; itiraz dilekçelerinin süresi içinde yanlış makama verilmesi halinde, itirazın süresinde yapılmış sayılacağı ve, idarece yetkili makama ulaştırılacağı hükme bağlanmıştır.

Gümrük Yönetmeliğinin 585’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, yükümlülerin, kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir üst makama sunulmak üzere ilgili gümrük idaresine, üst makam yoksa aynı makama verecekleri, gerekçelerini, de açıkça gösteren bir dilekçeyle itiraz edebilecekleri, 2’inci fıkrasında, itiraz dilekçesini alan gümrük idaresinin, itiraza ilişkin dilekçeyi öncelikle şekil yönünden inceleyeceği; bu incelemede, başvurunun süresi içinde yapılıp yapılmadığı ile dilekçeyi verenin yükümlü veya onun temsilcisi olup olmadığına bakılacağı; uygun olmayan başvuruların reddedilerek yükümlüye bildirileceği; 3’üncü fıkrasında, bir üst makama sunulmak üzere verilen itiraz dilekçesinin, gümrük idaresinin mütalaası ve gerekli bilgi ve belgelerle birlikte üst makama gönderileceği belirtilmiştir

4458 sayılı Kanunun 242’incı maddesinin 1’inci fıkrasında, Kanun koyucu tarafından, ilgililerin, tahakkuklar, ceza kararları ile idari kararlara karşı itiraz edilebilmesi için düzenlenecek dilekçelerin, üst makam bulunması halinde bu makama, üst makamın mevcut olmaması halinde ise aynı makama verilmesi gerektiği belirtilmekte birlikte, 3’üncü fıkrasında (süresi içinde) yanlış makama verilen dilekçelerin, dilekçeyi alan merci tarafından doğru makama gönderileceği ifade edilerek, gümrük idaresinin muhatapları yönünden hak kaybına neden olacak durumların önüne geçilmesi amaçlanmış; bir başka anlatımla, Gümrük Yönetmeliğinin davaya konu edilen 585’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, itiraz dilekçelerinin, üst makama sunulmak üzere ilgili gümrük idaresine; üst makam yoksa, aynı makama verilmesini; 3’üncü fıkrasında da, üst makama sunulmak üzere verilen itiraz dilekçesinin, dilekçeyi alan gümrük idaresince, itirazı inceleyecek mercie gönderilmesini öngören düzenlemeleri, 242’nci maddenin 3’üncü fıkrası ile birlikte değerlendirildiğinde, anılan fıkralarla yapılan düzenlemeye konu uygulamanın. Kanun koyucu tarafından zımnen kabul edildiği, Anayasanın 124’üncü ve 4458 sayılı Kanunun yukarıda bahsi geçen hükmüne aykırı olmadığının saptanması karşısında, Gümrük Yönetmeliğinin 585’inci maddesinin sözü geçen fıkralarında hukuka aykırılık olmadığı sonucuna varılmıştır.

Ancak, anılan Yönetmeliğin 585’inci maddesinin 2’nci fıkrasının, itiraz dilekçesinin yanlışlıkla verildiği gümrük idareleriyle ilgili olduğu anlaşılmakta olup; sözü geçen fıkrada, bu idarelerce, dilekçenin şekli incelemeye tabi tutulacağı ve gerektiğinde dilekçenin reddine karar verilebileceği belirtilmiş ise de, 4458 sayılı Kanunun 242’nci maddesinde, dilekçenin yanlışlıkla sunulduğu bu gümrük idarelerine, açıklanan hususlarda yetki tanıyan herhangi bir ifadeye yer verilmemiş olması karşısında, 2’nci fıkranın kanun hükmüne aykırı olduğu saptanmaktadır.

Bu nedenle, davanın Gümrük Yönetmeliğinin 585’inci maddesinin 1’inci fıkrasındaki “...sunulmak üzere ilgili gümrük idaresine ...” ibaresi ile 3’üncü fıkrasına ilişkin kısmının reddi gerektiği oyuyla kararın buna ilişkin kısmına katılmıyorum.

Başkan

Ali ATAGÜN