Tasarruflu Yazılar 1
T.C.
DANIŞTAY
YEDİNCİ DAİRE
Esas N o : 2011-4864
Davacı ve
Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen : Detay Gümrük Müşavirliği Limited Şirketi
Köyiçi Caddesi, Şair Leyla Sokak, Mutlu Han,
No: 2/3 Beşiktaş / İSTANBUL
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı
İstemin Özeti : 22.04.2011 gün ve 27913 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri Nolu Tahsilat İşlemleri Gümrük Genel Tebliğinin 7’nci maddesinin 8’nci fıkrasının iptali istemiyle açılan dava sonuçlanıncaya kadar yürütmenin durdurulması istenilmektedir.
Tetkik Hakimi Abidin ILDES’in Düşüncesi: Yürütmenin durdurulması isteminin karşı tarafın cevap dilekçesinin alınmasından sonra incelenmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Mukaddes ARAS’ın Düşüncesi :2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27’nci maddesi uyarınca yürütmenin durdurulması isteminin karara bağlanabilmesi için, davalı İdarenin savunmasının alınması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince, dava dilekçesinde Gümrük Müsteşarlığı yanında hasım olarak gösterilen Başbakanlık hasım mevkiinden çıkarılarak, dosya Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığının husumetine hasren incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava; 22.4.2011 gün ve 27913 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri Nolu Tahsilat İşlemleri Gümrük Genel Tebliğinin 7’nci maddesinin 8’ncı fıkrasının İptali istemiyle açılmıştır.
Sözü edilen Tebliğin 7’nci maddesinin iptali istenilen, 6’ncı fıkrasında, “5911 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 07.10.2008 tarihinden önce başlayan ve bu tarihten sonra yükümlüsüne tebliğ olunan/olunacak gelir eksikliklerine, Gümrük Kanununun 183’üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarih ile vergilerin kesinleştiği tarih arasındaki süre için, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51’inci maddesine göre tespit edilen gecikme zammı oranında faiz uygulanması gerekir yolunda düzenleme yapılmıştır.
4458 sayılı Kanunun 193’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasının 5911 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki şeklinde, gümrük yükümlülüğün doğmasından sonra yükümlü tarafından gümrük vergileri için ihtilaf yaratılarak idari yargı mercilerine başvurulması ve yargı kararlarının kısmen veya tamamen idare lehine kesinleşmesi durumunda, itiraz edilerek ihtilaf yaratılan tarih ile amme alacağının kesinleştiği tarih arasındaki süre için kesinleşen kısma 21.7.1953 tarih ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanacağı; 7.7.2009 gün ve 27281 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5911 sayılı Kanunun 45’inci maddesiyle değişik şeklinde ise, beyan sahibinin hatalı beyanı sonucu hiç alınmadığı veya noksan alındığı tespit edilen gümrük vergilerine, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarih ile vergilerin kesinleştiği tarih arasındaki süre için, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51’inci maddesine göre tespit edilen gecikme zammı oranında faiz uygulanacağı, gümrük vergilerinin kesinleşmesinden önce ödenmek istenmesi durumunda faizin, ödeme tarihine kadar hesaplanarak vergiler ile birlikte tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2’nci maddesinde, hukuk devleti ilkesi, Cumhuriyetin niteliklerinden biri olarak sayılmıştır. Hukuk devletinde, İdareye tanınan hiçbir yetki sınırsız değildir. İdare, yetkisini, hukuk kurallarına uygun olarak kullanmak zorundadır. Anayasanın, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğunu söyleyen 125'inci maddesi, bu zorunluluğun anayasal kanıtıdır.
Öte yandan; normlar hiyerarşisine göre; yukarıdan aşağıya doğru “Anayasa”, “Kanun”, “Kanun Hükmünde Kararname”, “Tüzük”, “Yönetmelik” ve “dîğer” alt düzenleyici işlemler” şeklinde sıralanan normlardan, alt kademede yer alanın, üst kademedeki norma aykırı olması veya onun kapsamını aşan düzenlemeler içermesi mümkün değildir. Bu sıralamanın tabii bir sonucu olarak, normlar hiyerarşisinde üst kademede yer alan yasal kurallara aykırı düzenleyici tasarrufların idare tarafından yürürlüğe konulmasının açıklanan ilkeye aykırılık oluşturacağı tartışmasızdır.
4458 sayılı Kanunun 193'üncü maddesinin 3'üncü fıkrasının değişiklikten önceki halinde yalnızca yargı mercileri nezdinde uyuşmazlık konusu yapılan gümrük vergilerine, uyuşmazlık yaratılan tarih ile vergilerin kesinleştiği tarih arasında geçen süre için gecikme faizi uygulanacağı öngörülmüş iken, iptali istenilen düzenlemeye dayanak alınan 5911 sayılı Kanun ile değişik halinde, uyuşmazlık konusu yapılmış olması koşuluna yer verilmeksizin, noksan alındığı tespit edilen tüm gümrük vergilerine, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarih ile vergilerin kesinleştiği tarih arasındaki süre için gecikme faizi uygulanacağı belirtilmiş; 5911 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce doğan ve bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yükümlüsüne tebliğ edilen gümrük vergilerine de gecikme faizi uygulanacağına dair herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Bu bakımdan; Tebliğ ile yapılan düzenleme geçmişe etkili sonuç doğurması, yani vergi yasalarının geriye yürümezliği ve vergilendirmede belirlilik unsurlarını içeren, herkesin tabi olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi olarak tanımlanan hukuki güvenlik ilkesine uygun bulunmamaktadır. Dolayısıyla; yukarıda sözü edilen normlar hiyerarşisi ve hukuk devleti ilkelerine aykırılığı açık olan düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, olayda. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27’nci maddesince yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için aranan koşulların gerçekleştiği sonucuna varıldığından; istemin kabulüne ve 22.04.2011 gün ve 27913 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri Nolu Tahsilat İşlemleri Gümrük Genel Tebliğinin 7’nci maddesinin 8’ncı fıkrasının yürütülmesinin, teminat aranmaksızın, dava sonuna kadar durdurulmasına, 14.6.2011 gününde oybirliği ile karar verildi,
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ali E. Fahrünnisa İhsan Nurdane Mahmut
ATAGÜN TUNCA ULUCA TOPUZ VURAL