Mevzuatım
logo
Giriş Yapınız

MEVZUATİM

DANK K.2004-2057

DANIŞTAY YEDİNCİ DAİRE K:2004/2057, E:2002/2390 SAYILI,

24.06.2004 TARİHLİ KARAR

Temyiz İsteminde Bulunan: ...

Vekili : Av. ...

Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına İsdemir Gümrük Müdürlüğü
İstemin Özeti : İsdemir Gümrük Müdürlüğünde tescilli 21.9.1998 gün ve 830 sayılı gümrük giriş beyannamesi ile dahilde işleme izin belgesi kapsamında geçici olarak ithal edilen eşyalara ilişkin gümrük vergi ve resimlerinin %10'luk kısmının, teminatın irada kaydedilmesi suretiyle tahsili işleminin ve %90'lık kısmının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, ödeme emrine ve teminatların irada kaydedilmesine dayanak teşkil eden, gümrük vergileri ile gecikme faizinin tespit ve istenmesine dair işlemin, 30.7.2001 tarihinde tebliğine rağmen, davacı Şirketin bu işleme karşı yasal süresi içerisinde düzeltme ve itiraz başvurusunda bulunmaması nedeniyle kesinleşen tahakkuka dayalı olarak tesis edilen teminatın irada kaydı işlemi ile bakiye kısmın tahsili amacıyla düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle reddeden Hatay Birinci Vergi Mahkemesinin 25.4.2002 gün ve E:2001/358; K:2002/117 sayılı kararının; dahilde işleme izin belgesinde öngörülen ihracat taahhüdünün mücbir sebep nedeniyle gerçekleştirilemediği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Ayşegül Şahin'in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı H.Hüseyin Tok'un Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Temyiz başvurusu, davacı Şirket adına tescilli gümrük giriş beyannamesi ile dahilde işleme izin belgesi kapsamında geçici olarak ithal edilen eşyalara ilişkin gümrük vergi ve resimlerinin %10'luk kısmının teminatın irada kaydedilmesi suretiyle tahsili işleminin ve bakiye %90'lık kısmının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.

Olay tarihinde yürürlükte bulunan 1615 sayılı Gümrük Kanununun 118'inci maddesinde, ham, yarı mamul veya mamul maddeleri dışarıdan getirtilerek memleket içinde başkaca maddeler katılmış olsun olmasın, tamamlayıcı veya değerlendirici ya da değiştirici az veya çok bir işçilik gördükten sonra yarı mamul veya mamul haline getirilen eşya ile bunların ambalaj malzemesi olarak kullanılmak veya üzerlerine takılmak amacıyla ithal edilecek eşyanın geçici kabul rejiminden yararlanacağı, bu eşyanın vergilerinin Bakanlıkça kabul ve tespit edilecek esas ve şartlar dairesinde teminata bağlanacağı; Gümrük Yönetmeliğinin 879'uncu maddesinde de, geçici kabul veya geçici muaflık rejimine tabi eşyanın girişinde tahakkuk ettirilen vergi ve resimlerinin yönetmelikte belirtilen teminat cinslerinden biriyle teminata bağlanacağı; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54'üncü maddesinde, ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının, tahsil dairesince cebren tahsil edileceği; 55'inci maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 56'ncı maddesinde ise, karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun 7 gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağının borçluya bildirileceği, 7 gün içinde borç ödenmediği takdirde, teminatın, anılan kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağının tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, 21.9.1998 gün ve 830 sayılı gümrük giriş beyannamesi ile dahilde işleme izin belgesi kapsamında geçici olarak ithal edilen eşyanın gümrük vergi ve resimlerinin ithal esnasında tahakkuk ettirilerek teminata bağlandığı; dahilde işleme izin belgesinin, Dış Ticaret Müsteşarlığınca, süresinde ihracat taahüdünü kapatma müracaatı yapılmadığından bahisle iptal edilerek, bu belge kapsamında uygulanan her türlü istisna ve muafiyetin tahsil edilmesi gerektiğinin bildirildiği; bunun üzerine, ithalat sırasında tahakkuk ettirilen vergi ve resimlerin yeniden tahakkuku yapılarak, 12.7.2000 gün ve 9346 sayılı yazı ile, 30.7.2001 tarihinde davacı Şirkete tebliğ edildiği, bu yazıda, tebliğden itibaren 15 gün içinde, tahakkuku yapan gümrüğe itirazda bulunulmadığı takdirde tahakkukun kesinleşeceği hususunun bildirildiği; davacı Şirketçe, 30.7.2001 gün ve 9994 sayılı dilekçe ile, gümrük müdürlüğünden 2 aylık ek süre istenildiği; bu dilekçe üzerine, gümrük müdürlüğünce, süre uzatma yetkilerinin bulunmadığı belirtilerek, tahakkuk ettirilen vergilerin 10 gün içerisinde ödenmesi, aksi takdirde teminatın irada kaydedileceği hususunun 18.8.2001 tarih ve 9994 sayılı yazıyla, 17.8.2001 tarihinde tebliğ edildiği; bu işlemin tebliğine rağmen ödeme yapılmaması ve dava açılmaması nedeniyle de, gümrük vergi ve resimlerinin %10'luk kısmı için teminatın irada kaydedildiği, bakiye %90'lık kısım için ise ödeme emri düzenlediği, davacı Şirketçe de, davanın irada kaydetme işlemi ile ödeme emrinin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.

Yukarıda değinilen mevzuat hükümlerine göre, geçici olarak yurda getirilen eşyalara ait gümrük vergi ve resimleri giriş esnasında tahakkuk ettirilerek teminata bağlandığından söz konusu vergi ve resimlerin yeniden tahakkuk ettirilmesine gerek bulunmamakta; söz konusu teminatlı alacağın 6183 sayılı Kanunun teminatlı alacakların takip ve tahsiline ilişkin 56'ncı maddesine göre işleme tabi tutulması gerekmektedir.

Öte yandan, teminatlı alacak niteliğinde olduğu halde davalı Gümrük Müdürlüğünce yeniden tahakkuk ettirilen vergilerin tebliğine ilişkin işleme karşı idari itiraz yoluna başvurulmayıp, ek süre talebine ilişkin başvuru üzerine tesis edilen "borcun 10 gün içinde ödenmesi, aksi takdirde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağı"yolundaki işlemin de ek tahakkuk olmaması nedeniyle, bu işleme karşı, idari itiraz yoluna başvurulmaksızın doğrudan vergi mahkemesinde dava konusu yapılması gerekmektedir.

Olayda, geçici ithal esnasında tahakkuk ettirilerek teminata bağlanan gümrük vergi ve resimlerinin tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanunun 56'ıncı maddesine istinaden tesis edilip, davacı Şirkete 5.11.2001 tarihinde tebliğ edilen işlemin iptali istemiyle süresinde dava açılmadığından, kesinleşen kamu alacağının bir bölümünün, teminatın nakde çevrilmesi suretiyle tahsili işlemi ile, kalan kısmının tahsili amacıyla ödeme emri tebliğinde isabetsizlik bulunmadığından, davayı yazılı gerekçeyle reddeden mahkeme kararı, sonucu itibarıyla yerinde görülmüştür.

Açıklanan nedenlerle temyiz işleminin reddine, 24.6.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.